Examples of using Hep istedim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dünyayı görmeyi hep istedim ama.
Oh, ben hep istedim.
Oh, well, I always wanted them.Ben seni hep istedim.
İlişkimizin durumunu görmeyi hep istedim.
I have always wanted to see where this goes.Seninle bunu yaşamayı hep istedim.
This is what I have always wanted.Peki, bunu almanı hep istedim hayatım.
Well, I always meant for you to have it, darling.Bu yüzden Sevenın parçası olmayı hep istedim.
And that's why I have always wanted to be in The Seven.Bu yüzden Sevenın parçası olmayı hep istedim.
To be in The Seven. And that's why I have always wanted.Ben sadece… Hep istedim.
I always meant to. I just.Daha önce denedin, ve sonuçta ne olduğunu görüyorsun. Hep istedim.
I have always wanted to. You already tried it… see how you ended.Ben de hep istedim.
I have always wanted one.Mesela dövmeler. Hep istedim.
Always wanted one. Tattoos.Bunu okumayı hep istedim.
I always wanted to read.O Corbusier kanepeyi hep istedim ama sığır derisine alerjim var.
I always wanted that Corbusier chaise but I'm allergic to cowhide.Sevenın parçası olmayı hep istedim.
I have always wanted to be in The Seven.Yani… Hayır. Ben hep istedim, ama bir türlü açılma cesaretini kendime bulamadım.
I mean… I always wanted to, but I guess I just never had the courage Hayır, yani hep istedim ama… hiç cesaret edip soramadım.
Toplantıya geldiğiniz hiç için teşekkür etmedim… ve hep istedim, yani size teşekkür borçluyum.
yönetici ve ben sadece çünkü hep istedim.
yönetici ve ben sadece çünkü hep istedim.
I was just because I always wanted to audition for the play, but I never did. really jealous of the actors.
