HER DAKIKASINDA in English translation

every minute
her dakika
her dakikasında
her saniye
her an
her anından
every second
her saniye
her an
her ikinci
her dakika
her anı
her iki
her anında

Examples of using Her dakikasında in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim için sevgi nefret ilişkisi gibiydi… çünkü hayatının her dakikasında futbola odaklanmak zorundasın.
Because every minute of your life, you have to be focused on football. And for me it was like love and hate at the same time.
Bize bunların normal bir şey olduğunu anlatırlar. Onlardan biri hayatımın her dakikasında benim yanımdaydı,… en zor dakikalarımda bile.
The ones who have been in our life, for every minute with you, even the hardest minutes..
O yüzden, evet. Bir geçmişim var. Ama her dakikasında sen varsın.
So, yes, I have a past… but every instant in it contains you.
Ve bu ekipte, bu alanda, son üç günün her dakikasında nerede olduğumu söyleyebilecek on adamım var.
And I got ten guys on this crew at least who can tell you exactly where I have been on this site every minute of the last three days.
Günün her dakikasında, Kalbimiz coşku dolu, gideriz yolumuzda…''… Bir gözümüz açık,
At every minute of the day, with fervent hearts we make our way… one eye open, the other closed,
her dakikanın her saniyesinde, her saatin her dakikasında, her günün her saatinde, her haftanın.
then you're going to be upset every second of every minute, every minute of every hour, every hour of every day, every day.
Her dakikasında.
Of everyday. Every minute.
Her günün her dakikasında.
Every minute… of every day.
Her dakikasında onları zaptettin.
You held them every minute.
Her dakikasında. -Her günün.
Every day.-Every minute.
Her dakikasında. -Her günün.
Of every day.- Every minute.
Boş olan her dakikasında evdeydi.
He was at home. Every spare minute he had.
Bu her dakikasında olabilir.
That would have been every moment.
Boş olan her dakikasında evdeydi.
Every spare minute he had he was at home.
Her gününün her dakikasında mı?
Every minute of every day?
Her dakikasında, Bay Lowrynin yanındaydım.
I was with Mr Lowry every minute of the time.
Günün her dakikasında bir seçim yarız.
Every minute of every day we choose.
Her dakikasında. -Ne yaptıklarını. -Her günün.
Every day.-Every minute.
Laskyyi her bir raundun her dakikasında uğraştırıyor.
He's making Lasky work hard for every minute of every round.
O ve Yasemin tetikte olmalıydılar her günün her dakikasında.
He and Jasmine had to be on guard every minute of every day.
Results: 86, Time: 0.0373

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English