Examples of using Işe git in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve yarın işe git.
Her zamanki gibi işe git.
Işe git, benim hakkımda rapor yaz.
Işe git. Artık iyi olduğuma göre.
Işe git ve bana gününü anlat tüm detaylarıyla.
Yataktan kalk, otobüsü yakala, işe git, eve dön, patates kızartması ye ve yat.
Sabah kalk, duş al işe git, sana hediye al.
Tamam sen işe git, ben de onu odandan çıkarmaya çalışırım.
Yarın işe git yoksa iki kolunu da kırarım. Ah, öyle mi?
Ortak! Bir kez daha ikiniz de yuvarlandınız Kolların ve işe git… Sadece bu sefer bir şey içindi kendinden daha büyük.
yuvarlandınız Kolların ve işe git.
Sen Hillarynin arabasını al, işe git ve…-… izlerimizi gizle, tamam mı?
O zaman işe git.
Işe git, burnunu sokma.
Ve ben kendime söylerdim… insanlarda hayatlarına devam ediyor… ve ben pencerelerin birçoğuna bakacağım Ben beri küçük bir çocuk oldu… işe git, yarı uykuda… Okuldan sonra prova yapmak için otobüse binersem.
ben pencerelerin birçoğuna bakacağım Ben beri küçük bir çocuk oldu… işe git, yarı uykuda… Okuldan sonra prova yapmak için otobüse binersem.
ben pencerelerin birçoğuna bakacağım Ben beri küçük bir çocuk oldu… işe git, yarı uykuda… Okuldan sonra prova yapmak için otobüse binersem.
İşe git.
İşe git ve iznin olmadan kimseyi kesip açma.
Lütfen, işe gitmem gerek.