Examples of using Ihanet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neye ihanet etmişim?
Ama olmadığında buna adaletsizlik, ihanet deriz.
Pek çok evlilik, ihanet yüzünden sona erer.
Evet, en azından garantiye alacağız, ihanet için orada olmayacak.
Bask ulusuna ihanet etti.
Ben senin için kolumu ateşe sokarım. Bana ihanet edemezsin!
Bizler güvenli bir sığınak arıyoruz, ihanet için sebep değil.
Hata mı? Evlilikten sonra buna ihanet denir… Shekhar?
Senin gibi bir Prenses nasıl ihanet edebilir?
kıskançlıktan, ihanet ve hastalıktan kurtar.
Beni bildiğim, bir terörist olduğun, ve ülkene ihanet ettiğin.
Salağın teki ama ona ihanet edemem.
kıskançlıktan, ihanet ve hastalıktan kurtar!
Küçük silah, küçük kurşunlar, ihanet yok.
Öyle olsaydı da, pek ihanet olmazdı.
Şimdi ülkene ihanet ediyorsun.
Bir çeşit ihanet.
kendi ülkene ihanet ediyorsun.
Bu bacak için sana ödeme yaptım, sense bana ihanet ettin.
Sen kendi halkına, kendi ülkene ihanet ediyorsun.