Examples of using Iki telefon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lanet olsun, iki telefon da gitti! Arkadan saldıracaklar.
Oğlunuzun üzerinde iki telefon vardı.
Elimizde sadece iki telefon var.
Elimizde sadece iki telefon var.
NCIS ihbar hattına pazar günü iki telefon gelmiş. Sen seviyorsun.
Bir sonraki görüşmemizde aramızda bir cam parçası ve iki telefon olabilir.
İsmi, adresi ve iki telefon numarası vardı.
Sen seviyorsun. NCIS ihbar hattına pazar günü iki telefon gelmiş.
Yeni online olan uydu telefonlarına bakıyordum. Bir saat önce, ardışık numaralı iki telefon online oldu.
O buraya geldiğinde iki telefon görüşmesi yapmış-- biri geldiği gece saat 11: 45te.
Otelden iki telefon gorusmesi yapti… biri ailesine,
Bir kişinin ismini verdiğini duymuştuk. ve ona iki telefon numarasıyla kendisinin kaynağı olan Rudynin Fransız bir şarap üreticisi ile tanıştığını.
Yapılan açıklamalara göre kurta adı verilen bol kesim tunik ile şalvar giyen bin Ladinin giysisine dikili hâlde €500 ve iki telefon numarası vardı.
Örneğin, hiç farkettiniz mi, birisi beyaz ve birisi sarı olmak üzere iki telefon rehberi var?
Öldürüldüğü sırada bin Ladinin üzerinde bulunan giysilere dikili olan iki telefon numarasının arama detayı kayıtları da incelendi.
otelden iki telefon gorusmesi yapti.
Cuma günü iki telefon gelmiş, biri benimki. Diğeri de ankesörlü telefondan, Pine Glenn Fabrika Satışın oradan.
Heidi saat 02:55 ve 02:57 arasında iki telefon aldı. Kısa konuştu,
Burada iki telefon daha var.
Geçen hafta sadece iki telefon aldım.