TWO CALLS in Turkish translation

• iki arama
• iki telefon
• 2 arama
• iki çağrı
• i̇ki arama
• iki kişiyi aramam
• iki ihbar
• çift çağrı

Examples of using Two calls in English and their translations into Turkish

Two calls, a text, several long e-mails.
İki arama, bir mesaj ve birkaç uzun e-mailleşmeyle.

The last two calls on Greg Thompson's cell phone went to Jared Stanton.
Greg Thompsonın cep telefonundan yaptığı son iki arama Jared Stantona.

Fifty pesetas for two calls!
2 görüşme için 50 peseta!

I got two calls from that pay phone outside the cargo company.
İki arama var birisi nakliyat şirketinin dışındaki ankesörlü telefondan.

Two calls within five minutes of each other.
Beş dakika arayla iki telefon görüşmesi.

Remember. Two calls.
İki arama. Hatırla.

These two calls were routed through a cell phone tower a block from her house.
Bu iki arama da Ellenın evinden bir blok ötedeki baz istasyonundan yönlendirilmiş.

She made two calls.
İki arama yapmış.

What happened? Two calls within five minutes of each other?
Beş dakika arayla iki arama.- Ne oldu?

I got two calls into her physician, but no answer yet.
İki arama yaptım ama henüz cevap gelmedi.

You got two calls.
İki arayanın var.

Three weeks ago, two calls.
Hafta önce, 2 çağrı.

Right here. She got two calls off to the station, two calls.
Burada. Karakolu iki kere aradı, iki kere.

She got two calls off to the station, two calls.
Burada. Karakolu iki kere aradı, iki kere.

I got two calls about his mother.
Özel dedektiften annesi hakkında 2 tane telefon aldım.

What happened? Two calls within five minutes of each other.
Ne oldu? Beş dakika arayla iki telefon görüşmesi.

So the phone dump shows two calls, one to each woman the morning of the attack.
Telefon kayıtlarında iki arama var. Saldırının sabahında kadınların ikisi de aranmış.

He made two calls when he got here- one at 11:45 the night he arrived.
O buraya geldiğinde iki telefon görüşmesi yapmış-- biri geldiği gece saat 11: 45te.

Simms was last night, and I remembered that he would made two calls to his ex, but only the first was from his job.
eski karısına iki arama yaptığını hatırladım ama sadece ilk arama iş yerindendi.

Decklan made two calls to a burner phone, one pinged to a cell tower near a hotel.
Decklan, bir kullan-at telefona 2 arama yapmış birisi, bir otelin yanında baz istasyonuna düşmüş.