Examples of using Ilgili olan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kalbimle ilgili olan.
Benimle ilgili olan neymiş?
Ekmekle ilgili olan hiçbirşey.
Benimle ilgili olan bilgi.
Büyüyle ilgili olan şey neydi?
Eva Suarez tarafından öne sürülen iddialar oğluyla ilgili olan.
Evet, iletişim bilgilerimi yazar ve davranışınla ilgili olan durumu anlatırım.
Aslında, fark ettiğin gibi kurallarla ilgili olan kişi benim.
Şu benimle ilgili olan şarkıyı söyle, olur mu?
Söylediklerini düşünüyordum da yorulmakla ilgili olan kısmı.
Bir fikrim var. İşle ilgili olan birkaç kelimeyi konuşmayalım. Nasıl fikir?
Bay Barish eve gidip Clementinela ilgili olan her şeyi toplamanız.
Dün gece bana anlatacağını söylediğin hikâyeyi merak ediyorum. Üniversitedeki öğrencin ve berbat final projesiyle ilgili olan hani.
Şey evet, bazı şarkılarını seviyorum, Mesela şu adaletle ilgili olan ve.
Fark ettik ki Dünyadaki okyanuslarla ilgili olan her şeyi Ayın içinde de bulabilirdiniz.
Ona, yasal olmayan bir eylemle ilgili olan bir sözleşmenin geçersiz olduğunu söyleyince, vazgeçti.
Rüşvet almakla ilgili olan bir tanesini kabul etti.
Sizinle ilgili olan yerel hükümetten başkası? İyi, Hey Riggs, orada?
çok küçük ve ve yerçekimi ile ilgili olan her şeyi almalısınız-- bu bağlamda, çok çok küçük
Toddla ilgili olan.