Examples of using Inancınız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim istediğim, inancınız.
Azminiz, sabrınız, inancınız var mı?
Beyaz adamın kültürünün, temel, terbiye kurallarına hiç inancınız yok.
Ve olumlu düşünme olmadan inancınız olamaz.
Bu yeni bulduğumuz erdemimize hiç inancınız yok mu dedektif?
Eğer onun için umudunuz ve inancınız varsa bütün düşmanlarınızdan kurtulursunuz.
Eh, öyleyse inancınız yersiz Komutan.
Inancınız size yardımcı oluyor mu?
De ki:'' İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?
De ki:'' İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?
De ki:'' İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?
Dinledikten sonra hâlâ Tak Chiye inancınız yoksa… ben Patrick Lin,
Kutsal inancınız size yardımcı olacaktır.
Sizin dinsel inancınız ve babalık iç güdüleriniz onu manevi gelişime teşvik etmek için sizi ideal aday yapıyor.
kaptanı ve Geordiyi sizin inancınız yüzünden riske atamam.
De ki:'' İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?
Hanımefendi. Tanrıdan ümit kesilmez ve inancınız varsa birçok mucize gerçekleşebilir.
Gerçekleşen olaylar. İnsanlıktaki en derin anlardan biridir, bilirsiniz, inancınız çeliştiği zaman.
Rahibe?… huzura kavuşacak olan siz olabilirsiniz. Eğer tek inancınız bilimse Doktor?
Geleceği göremezsiniz. Bu yüzden günümüzde yaşayın ve biraz inancınız olsun.