Examples of using Inanmıştık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, inanmıyorum. Hiç inanmıyorum Bay Emerson.
En azından aşka inanıyorum, ama mutluluğa inanmıyorum.
Ben Yüzbaşı Jeffordın sözüne inanıyorum. Ama Apache bir katilin sözüne inanmıyorum.
Bilgisayarıma gizlice girip dosyalarımı açıp, seans notlarımı okuduktan sonra inanmıyorum.
Yalnızca Dedektif Paulın MXinin söylediği gibi sektiğine inanmıyorum.
Ama bu tutukluların yeterli güce sahip olduğuna inanmıyorum.
Senin bir gece okuluna gittiğine inanmıyorum!
Adalete, evet. Ama bir doğa teröristinin intikamına inanmıyorum.
Adalete, evet. Ama bir doğa teröristinin intikamına inanmıyorum.
Yalan söylemiyorum.- Sana inanmıyorum.
Baskıcı hükümet fikri tamam ama bu zihin hapishanesine inanmıyorum.
Ama birileriyle paylaşmak hoşuma gidecekti. Ciddi bir şey olduğuna inanmıyorum.
Metalsakal, gemisi olmayan bir korsan olmak çok fena Ben inanmıyorum.
Biz de ona inanmıştık.
Bizim için değerli olduğuna inanmıştık.
Herbün katilini gerçekten bulamaya yardım edebileceğimize inanmıştık.
Bir zamanlar, kendimizden daha yüce… bir şeye hizmet etmeye inanmıştık.
Pazarlık ve işbirliği ile dünyalarımız arasında… ortak bir güven oluşturabileceğimize inanmıştık.
İnanmak istediğine inan.
İster inan ister inanma. .