Examples of using Itibarını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ona itibarını geri verin.
Okulun itibarını koruyor.
Sen de itibarını kurtarırsın.
Beyazşehirli beyaz kadının sokak itibarını anlaması beklenemez.
Ben olsam, babamın itibarını düşünüp derhal sessiz sakin çeker giderdim.
Mali halkının itibarını geri kazandıracağım.
Bu, Majesteleri Kralın itibarını kurtarıp halkı sakinleştirmenin tek yolu.
Bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin.
Hepimizin istediği, Meclis Üyesin itibarını korumaktır.
Yani internette Lacey gibi davranırken, onun itibarını korumak için de dikkatli olun.
Yaşlı Gri Sakal itibarını yitirdi.
Bu durum Sky Castleın onurunu ve itibarını zedeler.
Bir müdür, müzenin kalitesini ve itibarını korumalıdır.
Kimsenin itibarını zedelemeye çalışmıyoruz.
Komşuların, senin itibarını umursadığını mı sanıyorsun?
Jennyi geri getirmek ikimizin itibarını da tehlikeye atar.
Taktik Büyücülerinin tüm itibarını zedeliyor.
Koca soruşturmanın itibarını sarsabilir bu. şimdi de bir muhbirle yattın.
Koca soruşturmanın itibarını sarsabilir bu. şimdi
Bu, sadece soruşturma ekibini değil, dış ilişkiler ekibimin de itibarını mahvetti.