IYI BILIYORSUN in English translation

you know better
iyi biliyorsun
well you know
iyi tanıyorsun
bilirsin
iyi biliyorsun
şey , biliyorsun
beni tanırsın
you really know
gerçekten biliyorsun
gerçekten tanıyorsun
iyi biliyorsun
gerçekten anlıyorsun
gerçekten bildiğin
iyi tanıyorsun
cidden biliyorsun
cidden tanıyorsun
harbiden biliyorsun
you know good
iyi biliyorsun
you do know
biliyorsun
tanıyorsun
bildiğin
bilirsin
bildiklerini
should know
bilmesi gereken
bilmen lazım
bilmesi gerektiğini
biliyor olmalısın
iyi bilirsin
haberdar olmalısınız
you know fine

Examples of using Iyi biliyorsun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çalışanlarını baştan çıkaran erkeklere karşı nasıl baktığımı çok iyi biliyorsun.
Well, you know how I feel about men who seduce the help.
Kibirli havalara girmeyecek kadar yaşlı ve yorgun olduğumu gayet iyi biliyorsun.
You know good and well I'm too old and tired to get caught up in pride.
Durumu hepimizden daha iyi biliyorsun.
Well, you know the situation better than any of us.
Durumu hepimizden çok daha iyi biliyorsun.
Well, you know the situation better than any of us.
Kuzeye gitme sebebimizi ve yapmamız gereken şeyin ne olduğunu gayet iyi biliyorsun.
Well, you know very well why we're going north.
Niye? Yolu ondan daha iyi biliyorsun.
Why? Well, you know the way better than he does.
Niye? Yolu ondan daha iyi biliyorsun.
Well, you know the way better than he does.- Why?
Demek sanmıyorsun. Konuşmadığını çok iyi biliyorsun.
Well, you know you didn't. Oh, you don't think so.
Bu ne? Gayet iyi biliyorsun.
Well, you know what it is. What is that?
Bu ne? Gayet iyi biliyorsun.
What is that? Well, you know what it is.
Orayı rehberlerin çoğundan daha iyi biliyorsun.
Well, you know more about that place than most of the guides.
Ne olacağını gayet iyi biliyorsun.
Well, you know what would happen.
Babanın geçmişini iyi biliyorsun.
Well, you know your facts.
Benim kadar iyi biliyorsun ki çok ciddi yan etkileri var.
You know well as I do, it's got serious side effects.
Fakat iyi biliyorsun ki Yahudi kanın buna izin vermeyecek.
But you know well that your Jewish blood won't let you..
Ne demek istedigimi cok iyi biliyorsun. Neyi?
What? You know well what I mean?
Yeterince iyi biliyorsun.
You know well enough.
Gayet iyi biliyorsun.
You know well enough.
Kim olduğunu iyi biliyorsun, Peder!- Kimi?
You know well who, Father!“Who?
Gayet iyi biliyorsun ki artık yaşamıyorum.
You know well enough that I am no longer alive.
Results: 377, Time: 0.0338

Iyi biliyorsun in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English