Examples of using Iyileşene in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kemikleri ve bacakları iyileşene kadar tekerlekli sandalyede.
Dizi iyileşene kadar Enriqueye iş vermeye karar verdim.
Kardeşiniz iyileşene kadar burada kalmalısınız.
Sen iyileşene kadar onu oyalayacağız! Gidelim!
Kolu iyileşene kadar burada kalıyor.
Gözlerin iyileşene kadar bu ormanda kal.
Tekerlekli sandalye sadece bacağındaki kemikler iyileşene kadar.
Tamam. Ancak sadece ayağım iyileşene kadar.
Yani, neden en azından yara iyileşene kadar beklemedi?
Ben giderim.- Bileğin iyileşene kadar olmaz.
Sadlerın yarası yeterince iyileşene kadar bekledik.
Ben giderim.- Bileğin iyileşene kadar olmaz.
Dikişleri düşüp tamamen iyileşene kadar.
Biliyorsun, ayağım iyileşene kadar.
Evi asla terketmeyecek… benim yaralı şerefim iyileşene kadar.
Enriqueyi geri al, dizi iyileşene kadar bara koy.
Enriqueyi geri al, dizi iyileşene kadar bara koy.
Ben iyileşene kadar sana gerçekten çok iyi bakacak.
Ama söz veriyorum, sen iyileşene kadar seninle ilgileneceğim.
Bacağınız iyileşene kadar da burada memnuniyetle kalırım.