KÖYLÜNÜN in English translation

peasant
çiftçi
köylü
andavallı
villagers
köylü
commoner
sıradan biri
halktan biri
avam
bir köylünün
peasants
çiftçi
köylü
andavallı
villager
köylü
redneck's
köylü
cornpone
townie
kasabalı
şehirli
köylü
kasaba züppesi
kasaba

Examples of using Köylünün in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bak şimdi. Şunu iyi anla. O dokuz tane köylünün ölmesi gerekiyordu.
Listen… understand this… it was necessary to kill… those nine villagers.
Çoğu köylünün kendi adına hiçbir şeyi yok.
Most peasants have nothing to their name.
Çoğu köylünün annesi bu kadar ilgilenmez.
Most peasant mothers aren't so caring.
Köylünün kafasını karıştıracak süslü denklemler dışında.
Except fancy equations to confuse the peasants.
Ölümü anlamak acı verir… soylunun da köylünün de sonu, aynı.
It pains me to relate that death is the fate of noble and peasant alike.
Bir avuç köylünün karşısında koca bir ordu var.
A whole army against a handful of peasants.
Sheftel sürekli'' Köylünün teki o.
Sheftel would always say that, you know, He's a peasant.
Başında köylünün, işçinin gibi şeyler yazıyor mu?
Anything about workers and peasants?
Burası ağlayan çocuk sesini duyduğunda köylünün uyuduğu yermiş.
Here was the peasant sleeping when he heard the child crying.
Böyle saçmalıkları bir avuç dik başlı köylünün kafasına sokuyor.
He's talking big about this nonsense to a bunch of stubborn peasants he sees.
Hadi, bıçaklayın ve kesin Köylünün saldırısına öncülük edin!
Come on, stab and cut, lead the attack of the peasants!
Bahsettim biraz. Birçok köylünün vergiden şikâyet ettiğinden.
About taxes. I merely mentioned that many peasants are complaining.
Bu köylünün sesi.
That was The Village Voice.
Köylünün tekiydi.
He was a peasant.
Eminmisin hiçbir köylünün seni bu gizemli kapşonlu katille dövüşürken görmediğine?
Are you sure that none of the villagers saw you fighting this mysterious hooded man?
Sen ona saldırdığında köylünün gözlerindeki korkuyu hatırlıyor musun?
Remember the look of terror in a peasant's eyes… when you would swoop down on him?
Bu köylünün bildiğine emin misin?
Are you sure that redneck knows?
Bu köylünün işi var.
This hick has work to do.
Köylünün dirgeni var
This Villager's got a pitch fork,
Bana köylünün teki ne söyledi, biliyor musun?
You know what one of those farmers said to me?
Results: 119, Time: 0.0315

Köylünün in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English