Examples of using Küçük şeyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu birçok küçük şeyi kırmak anlamına gelse bile… Bazen Tallahassee haklı olabiliyor: Küçük şeylerin tadını çıkaracaksın.
Yaptığım her küçük şeyi takıntı haline getiriyorsunuz… ve bana ne güveniyor ne de.
Açıkçası ben kek falan yapmadım, böylece kekler yerine… piyango için bu küçük şeyi getirdim.
Dinle, burada olduğum sürece, daha önce anlamadığım bir iki küçük şeyi de gündeme getirebilirim.
Ensemde sürekli nefesin ve… yaptığım her küçük şeyi desteklemenle… bir yıl daha geçirmek zorunda mıyım?
Ensemde sürekli nefesin ve… yaptığım her küçük şeyi desteklemenle… bir yıl daha geçirmek zorunda mıyım?
Tamam Bob, bakalım sana diğer insanların bu küçük şeyi neden yanlış anladıklarını anlatabilecek miyim.
Japonyadan tazminat alınacağını düşünürsek, ekonomi atlama yaşayacak. Bazı kurnaz Koreli Japonlar para yapmak için her türlü küçük şeyi devralacaktır.
Tamam Bob, bakalım sana diğer insanların… bu küçük şeyi neden yanlış anladıklarını anlatabilecek miyim.
Bu küçük şeyi dışarı atmamı nasıl bu kadar rahatlıkla söyleyebilirsin?
Çok sebebi var ama en önemlisi Zeta Işını denen küçük şeyi kullanarak… ışık yılları boyunca ışınlanabildiğim için.
Çok sebebi var ama en önemlisi Zeta Işını denen küçük şeyi kullanarak… ışık yılları boyunca ışınlanabildiğim için.
en önemlisi Zeta Işını denen küçük şeyi kullanarak… ışık yılları boyunca ışınlanabildiğim için.
Bir gün küçük bir şeydi ve sonra o küçük şeyi bacağımdan ayıramaz oldum.
Bu yüzden… bu insanlar hakkında bilinmesi gereken… her pis kokulu küçük şeyi öğrendim. Yaşlı adamı kurtardım,
Benim dinime göre, dünyadaki her küçük şeyi anlayamazsın. Senin Tanrı olmadığını hatırlatan ve kendini biraz daha zorlamaya davet
senden isteyeceğim birkaç küçük şeyi yapmaya söz verirsen, buna karşılık olarak sana, şimdiye kadar yaşamış herhangi bir canlının.
Tek istediğim çaldıklarınızdan bir iki küçük şeyi eritmeden önce bana geri vermeniz.
Herneyse bu adam senden çok etkilenmiş. Birkaç gün önce sokakta yaptığın küçük şeyi görmüş. Bir telefon ve bir cüzdan ve ah.
senden isteyeceğim birkaç küçük şeyi yapmaya söz verirsen, şahit olmadığı en önemli şeyi göstereceğim.