KÜÇÜK BIR ÇATLAK in English translation

small crack
küçük bir çatlak
little crack
ufak bir çatlak
biraz kokain
küçük bir çatlak
a minor fracture
küçük bir çatlak
a small fracture

Examples of using Küçük bir çatlak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Küçük bir çatlak sadece.
It's just a little fracture.
Evet, çok küçük bir çatlak.
Yes, a hairline crack.
Kafatasının sağ tarafında küçük bir çatlak var.
A small cranial fracture on the right side.
Azıcık duman solumuşsun ve tibianda da küçük bir çatlak var.
Just some minor smoke inhalation and a hairline fracture of the tibia.
Parmağında küçük bir çatlak görüyorum.
I see a little crack in your finger.
Sadece çok küçük bir çatlak var. Bitirdim.
I'm done. You have got a minor fracture.
Sadece küçük bir çatlak.
Just a little crack.
Küçük bir çatlak var, muhtemelen ince bir çizgi şeklinde.
There's a small fracture, probably hairline.
Arka tarafında küçük bir çatlak var ama sanırım onu rahatça halledebilirsiniz.
There's a little crack in the back but you can fix that up.
Küçük bir çatlak var, muhtemelen saç teli kalınlığında.
There's a small fracture, probably hairline.
Küçük bir çatlak… ruhumuzda unutulup giderler.
Just the smallest crack… in our souls for them to slip through.
Yumurtanın içinde küçük bir çatlak var.
There's a small crack, inside the egg.
Kafatasında da küçük bir çatlak varmış.
And it seems that he has a small crack in his skull.
Eklemleri gevşek. Sol bacağında küçük bir çatlak var.
The joints are loose now, and there's a small crack on the back of his left leg.
Küvetin arkasında küçük bir çatlak.
It's a little crack right behind the tub.
Küçük bir çatlak olduğunu söylediler.
They said it's a tiny fracture.
Anüsteki çok küçük bir çatlak.
This is a small, small crack in the anus.
Küçük bir çatlak bile kalmamalı.
I can't afford even the tiniest crack.
Onun dışında sol omzunun üstünde küçük bir çatlak buldum.
I also found a slight fracture to the victim's left inferior scapular apex.
Bir kuşku var küçük bir çatlak.
There's suspicion. And there's a little fracture.
Results: 147, Time: 0.028

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English