KAÇTIKLARI in English translation

they escaped
kaçtıkları
kaçıyorlar
kaçarlar
onlar kurtulmadan
they run
kaçıyorlar
koşmaya
işletiyorlar
koşarlar
kaçarlar
yönetiyorlar
onlar yönetiyor
yönettiklerini
yürütüyorlar
geçiyor
fled
kaçmak
kaçarlar
terk etmek
terk eder
getaway
kaçmak
kaçamak
firar
kaçış
kaçarken
they escape
kaçtıkları
kaçıyorlar
kaçarlar
onlar kurtulmadan
sneak out
sıvışmam
gizlice kaçmak
gizlice çıkman
kaçarım
gizlice dışarı çık
gizlice çıkarmamıza
gizlice çıkacak

Examples of using Kaçtıkları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ölüm timlerinden kaçtılar ve kaçtıkları silahların aynıları ile öldürüldüler.
They escape from the death squads and wind up being killed by the same weapons they were running from.
Onları kaçtıkları yere kamçılayarak geri göndereceğim.
I will whip them back to the place from which they fled.
Sen kaçtıkları sürece, bana doğru gelecekler.
As long as they're running from you, they're running towards me.
Kaçtıkları yolu keselim!
Cut the escape route!
Onları kaçtıkları yere kamçılayarak geri göndereceğim.
I will whip them back to where they fled.
Kaçtıkları zaman daha bir hoşuma gidiyor. Kaç kızım.
Run, girl. I like it when they run..
Ben ciddiyim. Şu beraber kaçtıkları federal ajana ne oldu?
What about that fed he went on the run with? Well, I'm not?
Bekle! Sanırım kaçtıkları sen değilsin, koca yeşil!
I don't think it's you they're running from, big green. Wait!
Kaçtıkları adam çok şiddetli ve kindar olabiliyor.
The men that they're escaping can be incredibly violent.
Kaçtıkları düşünülüyor ve bunu düşünmesi bile tüyler ürpertici.
They are believed to have escaped. and if you think about that, that is a very frightening thought.
Nereye kaçtıkları hakkında hiçbir fikrin yok mu?
Don't you have any ideas on where they fled?
Dün kaçtıkları aracı bıraktıkları yere iki blok uzaktan.
Two blocks away from where they ditched their getaway wheels yesterday.
Gençler kaçtıkları zaman, genellikle pek uzağa gitmezler.
When teens run, they usually don't go far.
Raporda, aynı zamanda suçluların arkadan kaçtıkları yazıyor.
Report also says the perps escaped out the back.
Prenses ve bir grup adamın altınla birlikte kaçtıkları kesin.
The Princess and a few men escaped with the gold for sure.
Ölüm timlerinden kaçtılar ve öldürüldüler. kaçtıkları silahların aynıları ile.
They escape from death squads and get killed by the same weapon they were running from.
Ölüm timlerinden kaçtılar… ve kaçtıkları silahların aynısıyla öldürüldüler.
They escape from death squads and get killed by the same weapon they were running from.
Gibi yapabiliriz. yani 2 alman mahkumun savaş zamanı hapis kapmlarından kaçtıkları.
That's how I was able to escape from two German prison camps during the war.
Onları böyle kışlardan kaçtıkları için suçlayamazsın.
You can't blame them for getting out of these winters and.
Bu biraderler kaçtıkları hapishanenin 25 km uzağındaki bir şehre neden geri dönsünler ki?
Brothers come to a city that's 15 miles from the prison they escaped from. Why?
Results: 62, Time: 0.0389

Top dictionary queries

Turkish - English