KADINLAR VE ERKEKLER in English translation

men and women
kadın ve erkek
erkeğin ve kadının
bir adam ve bir kadın
adam ve kadına
male and female
erkek ve dişi
erkek ve kadın
erkek ve kadının
bir erkek bir kadın
man and woman
kadın ve erkek
erkeğin ve kadının
bir adam ve bir kadın
adam ve kadına

Examples of using Kadınlar ve erkekler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kadınlar ve erkekler arasındaki iyi her şey çamurla yazılmıştır.
Everything that is good between men and women was written in mud.
Bence kadınlar ve erkekler eşittir.
But I think girls and boys are equal.
Ve burada kadınlar ve erkekler karışıktır.
And here, they mix the men and women.
Şort( boxer/boksır) kadınlar ve erkekler tarafından da kullanılabilir.
The anga can be worn by men and women.
Yalnızca kadınlar ve erkekler arasındaki farklar.
The difference between men and women.
Bu kadınlar ve erkekler arasında ki sürüp giden birşey değil mi?
That's the way it is with men and women, isn't it?
Bütün dünya bir sahne, kadınlar ve erkekler ise onun oyuncuları.
And all the men and women merely players. All the world's a stage.
Tüm kadınlar ve erkekler sadece birer oyuncu.
All the world's a stage, and all the men and women merely players.
Burada duran bu kadınlar ve erkekler sayesinde.
That are here waiting for the order to fire. Because of the men and women.
Kadınlar ve Erkekler arasındaki etkileşim mantıksızdır.
Logic has no meaning in the relationship between a man and a woman.
Pollye söyle… kadınlar ve erkekler arasında bazı kurallar vardır.
You go tell Polly… there are rules between a man and woman.
Kadınlar ve erkekler farklıdır.
Men and girls are different.
Bana öğrettikleri, kadınlar ve erkekler arasındaki saygılı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğiydi.
They taught me about what a respectful relationship should look like between men and women.
Kadınlar ve Erkekler.
Girls and guys.
Araba yapan, aynı bu şekilde çalışan kadınlar ve erkekler tarafından yapıldılar.
And it's done by men and women working just like this, making cars.
Bütün dünya bir sahnedir, bütün kadınlar ve erkekler de sadece oyuncudur.
And all the men and women merely players. All the world's a stage.
Tüm dünya bir sahne. Tüm kadınlar ve erkekler sadece birer oyuncu.
All the world's a stage and all the men and women merely players.
Biz herhangi bir şeyiz; bizler, Protestanlar, kadınlar ve erkekler olarak tamamlayıcı unsurlarız.
If we are anything we Quakers are men and women of principle.
Ama en iyisi, en güzeli kadınlar ve erkekler oldukları gibi mutlu olmayı öğrenecek.
But best of all, the best part of it is men and women will learn to be happy with each other as they are.
Tabi ki… burada kadınlar ve erkekler… hiç suçluluk ve sorumluluk hissetmez.
Sure… where men and women, of course, where they feel no guilt for their actions, no responsibility for what they do.
Results: 199, Time: 0.0338

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English