Examples of using Kadere in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gerçeğe… Cesarete… Onura…- İnsanlığa… Sevgiye… Kadere.
Gerçeğe… Cesarete… Onura…- İnsanlığa… Sevgiye… Kadere.
Sana söylemek istediğim şimdi kadere inanıyorum.
Kehanetlere ve kadere inanırlar.
Kadere güveneceksiniz.
Ve kadere karışmasını, evrenin düzeniyle uğraşmasını durduracak.
Kadere inanıyor musun Caitlin?
Demek istiyorum ki eğer kadere inanıyorsan, bu karşılaşma bir tesadüf olamaz.
Kadere bel bağlamaya gerek yok.
Ama ben kadere inanmam hiç.
Sana verilen kadere bir bak.
Kadere rağmen, sana karşı zafer elde edeceğim.
Kadere hemen hemen ulaştık… Şimdi neden benimle değilsin?
İşleri kadere bırakmak hoşuma gitmiyor.
Kadere inanıyorsan bugün MacLarense gelip beni,
Samuelsin kadere bakışı ne açıdan Costaineden farklıdır?
Kadere bırak.
Kadere inanmıyor olabilirsin Raymond, ama ben kesinlikle inanıyorum.
Kadere hazırlanın!
Yani kadere inanmıyorsun. Zira içindeki sesin'' büyülü'' özellikleri var.