Examples of using Kafamın içinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sesini kafamın içinde duydum.
Paige kafamın içinde.
Ben… hastayım. Kafamın içinde bir büyüme var.
Fanning kafamın içinde.
Dougie? Kafamın içinde sürekli olarak dönüp duruyor?
İzninizle. Kafamın içinde bir ses.
Onlar kafamın içinde. Üzgünüm, Hermann.
Onlar kafamın içinde. Üzgünüm, Hermann.
Hepsini, kafamın içinde bir haritaymış gibi görüyorum.
İnsanlar kafamın içinde çığlık atıyor.
Hayır!- O kafamın içinde! hayır!
Kafamın içinde. Yemin ederim.
Kafamın içinde bir film gibi akan.
Ama kafamın içinde olmanla daha çok ilgileniyorum.
Steve. Kafamın içinde.
Leland, adam gene kafamın içinde.
Gökyüzünün karşısında, kafamın içinde.
Beş dakika sonra kafamın içinde olacaksın.
Bir anlamı yok. Beş dakika sonra kafamın içinde olacaksın.
Bir anlamı yok. Beş dakika sonra kafamın içinde olacaksın.