KAFA in English translation

head
kafa
kafadan
doğru
başını
başkanı
kellesini
şefi
aklına
lideri
müdürü
high
yüksek
yüce
büyük
üst
çak
dik
lisesi
kafayı
yukarıda
mind
zihin
kafa
var
aklını
zihni
sorun
fikrini
sakıncası
beyni
zeka
skull
kafatası
kurukafa
kafa
bir kafatasını
brain
beyninde
beyni
beyin
scalp
kafa derisi
derisi yüzmek
götürebilsin diye
cranial
kafatası
kraniyal
beyin
kranyal
kranial
kafa
kraniyel
bir kafatası
heads
kafa
kafadan
doğru
başını
başkanı
kellesini
şefi
aklına
lideri
müdürü
brains
beyninde
beyni
beyin
skulls
kafatası
kurukafa
kafa
bir kafatasını
higher
yüksek
yüce
büyük
üst
çak
dik
lisesi
kafayı
yukarıda

Examples of using Kafa in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kafa kırığı. Glasgow koma skoru 11.
Glasgow Coma score of 11. Skull fracture.
Kardeşimize kafa buldurdun, söz hakkın yok.
You don't get an opinion.: you got our brother high.
Sahibi olduğu komplekse üç kopmuş kafa yerleştirilmiş. Eski meclis üyesi Mariah Dillardın.
Three severed heads were placed at the complex, owned by former councilwoman Mariah Dillard.
Zehir gibi kafa var bende çünkü.
Because I got a mind like a steel trap.
ihtiyar gelincik kafa.
old weasel brain.
Asıl kafa kıran o.
He's the one who cracks skulls.
Maxin kafa bende yok.
So I don't have Max's brains.
Bu kafa, bayım, Yorickin kafasıydı, Kralın soytarısı.
This same skull, sir, was Yorick's skull, the king's jester.
Kafa travmaları tetikleyebilir. Neden?
Cranial traumas can set off- Why?
gidip kafa bulalım.
go get high.
Para var, her şey var, kafa yok!
He's got money and everything else, but no brain!
Kafa kırmak istesem sana ihtiyacım olmaz.
If I want to crack skulls, I don't need you.
Onda göğüs bende de kafa var değil mi Max?
She's got the boobs, and I have got the brains, right, Max?
Kuru kafa ve kemiklerin lideriydi.
He founded skull and bones.
Yüzünde kesikler… alnındayaravar. Kafa sinir muayenesi normal.
She has facial lacerations bruise to her forehead, normal cranial nerve exam.
Henüz. Annem için ilaç reçetesi alacağım, midye kafa.
I'm going to pick up a prescription for my mother, clam brain. Yet.
Hayatımda ilk defa kafa bulmuştum.
I got high for the first time.
Ananas Ekspresten… ve ottan on kat daha iyi kafa yapıyor.
Makes you 10 times more higher… than the cross Weed and the Pineapple Express.
Ama kafa, bebeğim? Annesinin inanılmaz vücudunu aldı.
But the brains, baby? I mean, she's got her mother's insane body.
Kafa gitmiş.
The skull is gone.
Results: 3423, Time: 0.0387

Top dictionary queries

Turkish - English