KALIBA in English translation

mold
küf
kalıp
mantar
şekil
küfe
kalıpla
şekillendireceksin
pattern
örüntü
şablon
kalıp
örnek
şekil
bir patern
modeli
deseni
düzeni
düzenini
molded
küf
kalıp
mantar
şekil
küfe
kalıpla
şekillendireceksin
the mould
kalıp
küfü

Examples of using Kalıba in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kromu% 1 arttırıp, dik kalıba dökmeniz lazım.
You have to increase the chrome by one percent and pour it into a vertical die.
İnsanları kendi istediği kalıba sokmaya çalışır.
She tries to mold people into what she wants them to be.
İlk olarak, beni bir kalıba sokmaya çalışma.
First of all, don't try to put me in a box.
Bazı insanlar o kalıba uymuyor.
Some people just don't fit the mould, and so far.
Bazı insanlar o kalıba uymuyor.
Some people just don't fit the mold, and so far.
Bozuk değilse… Bazı insanlar kalıba uymaz ve şu ana kadar… Kesinlikle.
If it ain't broke… Well, some people just don't fit the mold, and so far.
Bostonda bu kalıba uyan 13 Peder olduğunu düşünüyoruz… ki bu da çok büyük bir haber olacak.
Which would be a very, very big story. We think we have 13 priests in Boston that fit this pattern.
Bizim gibi olmak bize uymayan bu kalıba uymaya çalışmak zor.
It's hard… being like us… trying to fit into this… this mold that doesn't fit.
Bostonda bu kalıba uyduğunu düşündüğümüz 13 rahip var… ve bu çok, çok büyük bir haber olacak.
We think we have 13 priests… in Boston that fits this pattern, which… would be a very, very big story.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
The fever drained from my bones, and my tortured body relaxed gratefully into the frame of his hands, melting and reforming like molded wax.
Bostonda bu kalıba uyduğunu düşündüğümüz 13 rahip var… ve bu çok, çok büyük bir haber olacak.
Which would be a very, very big story. We think we have 13 priests in Boston that fit this pattern.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
And my tortured body relaxed gratefully melting and reforming like molded wax. The fever drained from my bones, into the frame of his hands.
Bostonda bu kalıba uyduğunu düşündüğümüz 13 rahip var… ve bu çok, çok büyük bir haber olacak.
We think we have 13 priests in Boston that fit this pattern, which would be a very, very big story.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
Into the frame of his hands, and my tortured body relaxed gratefully The fever drained from my bones, melting and reforming like molded wax.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
The fever drained from my bones, melting and reforming like molded wax. into the frame of his hands, and my tortured body relaxed gratefully.
Bostonda bu kalıba uyan 13 Peder olduğunu düşünüyoruz… ki bu da çok büyük bir haber olacak.
We think we have 13 priests in Boston that fit this pattern, which would be a very, very big story.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
Melting and reforming like molded wax. and my tortured body relaxed gratefully into the frame of his hands, The fever drained from my bones.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
Melting and reforming like molded wax. into the frame of his hands, The fever drained from my bones, and my tortured body relaxed gratefully.
Ateş kemiklerimden boşalıyor ve azap içindeki vücudum kalıba dökülmüş mum gibi… ellerinin yaradılışı içinde eriyip yeniden biçimlenerek minnetle rahatlıyordu.
And my tortured body relaxed gratefully into the frame of his hands, melting and reforming like molded wax. The fever drained from my bones.
Bu işlemi milyarlarca kez tekrarladığınızda milyarlarca kalıba ve tüm bu kalıpları bilen çok akıllı bir programa sahip olursunuz.
When you repeat this process billions of times you end up with billions of patterns and one very smart computer program.
Results: 80, Time: 0.0274

Top dictionary queries

Turkish - English