Examples of using Kalifiye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bizim kalifiye hocalarımızdan daha yetenekli olduğunu düşünüyor.
Bizim kalifiye hocalarımızdan daha yetenekli olduğunu düşünüyor.
Neden? Burada kalifiye adam olduğunu okudum?
Neden? Burada kalifiye adam olduğunu okudum.
Burada kalifiye adam olduğunu okudum. Neden?
Burada kalifiye adam olduğunu okudum. Neden?
Kalifiye olmamasına rağmen onun sekreteri olması şüphe uyandırıcıydı.
İnek takımının kalifiye üyesi için hiç de fena değil.
Sana şehirdeki en kalifiye 10 ismi getireceğim. Yarın.
Sana şehirdeki en kalifiye 10 ismi getireceğim. Yarın.
Sana şehirdeki en kalifiye 10 ismi getireceğim. Yarın.
Sana şehirdeki en kalifiye 10 ismi getireceğim. Yarın.
Evet efendim. Kalifiye olduğu için döndü.
Gayet kalifiye bir adayım ben!
Hayır, ben kalifiye değilim.
İkisi de kalifiye adamlar.
Dürüst olmak gerekirse burada kalifiye kimse yok.
O tabii ki kalifiye değil.
Lütfen kuracağın koleje diplomalı ve kalifiye birini getirme'' dediler.
Gezegendeki en kalifiye astronotlar bunu başaramıyorsa onların izinden gidecek kişileri nasıl bilet almaya teşvik edip para kazanmayı bekliyorsun?