Examples of using Kapalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yol kapalı. Şoför, arabayı kilitle.
Sinyalleri kapalı.
bu tarz kapalı mekanlara koyuyor.
yerçekimi yok ve ısı birimleri kapalı.
Cep telefonu kapalı.
Keşfedilmemiş bir mezar girişi, kapalı bir tünel ve içinde hazine vaadi.
Starling Merkez Bankasındaki tüm bilgisayarlar kapalı.
duygularımız tarafından avlanıyoruz. sakin… kapalı.
Ama telefonu kapalı.
Ve Brecondan Cardiffe gelmeye çalışıyorlar fakat yollar kapalı.
Ana iticiler kapalı.
Helyum?- Evet, Ben… kapalı yerlerden hoşlanmam.
Bettynin telefonu kapalı.
Çok fazla motor kapalı!
Younghonun telefonu kapalı.
Artık sadece senin veya benim evim gibi kapalı alanlarda görüşmeliyiz.
Biz çıkıncaya kadar, garaj kapısının kapalı olması gerekiyordu.
Yenilmezler toplanın? Sinyalleri kapalı.
Ana iticiler kapalı.
Uçuş Yöneticisi kapalı.