Examples of using Kasasından in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Anne babamın kasasından niye bir şey isteyeyim ki?
Kafenin kasasından para eksilmiş.
Demek Casperein kasasından alınan elmaslar delil deposundan kayboldu.
Kasasından ne aldığını gördünüz mü?
Kasasından bir şey çaldın.
Ne kasasından bahsediyor bu?
Yaprak Kitabı, Cennetin Kasasından çıkarılamaz.
Peter, kaçma planları yaparak… şirket kasasından milyonları yürütmüşsün.
Çünkü bizim koca yeşil Dr. Doomun kasasından çaldığı kemer ile geçmişi değiştirmek isteyen Lideri durdurmak için geçmişe gitti.
Ajans beni, seninle birlikte Realenin kasasından bir şey çalmak için o göreve yollamıştı.
Ama banka kasasından farklı olarak, orası polis tarafından 24 saat… korunuyor.
Wally, kumarhanenin kasasından pulları çalıp yine aynı kumarhanede nakde çevirmek istiyor.
Keşiflerimize göre, üvey annen kralın kasasından… karanlık peri tozları, büyülü silahlar. malikanesine kadar.
Banka müfettişiymiş. Sanırım genç Sykes babasının nakit kasasından… 2000 dolar aşırmış.
Keşiflerimize göre, üvey annen kralın kasasından… karanlık peri tozları,
Kensington mülküne doğru ilerleyeceksin… Kensington kasasından mücevherleri… tüm mücevherleri alacaksın.
Çok kısa bir süre sonra 1 milyon değerindeki külçe altın bu otelin kasasından taşınacak.
Malikanesine kadar… Keşiflerimize göre, üvey annen kralın kasasından… karanlık peri tozları, büyülü silahlar.
En azından annenin tren istasyonundaki para kasasından para aşırmak… gibi plânların olduğunu söyleyebilirdin.
Karadinoviç, bu dönemde bakanlığın kasasından pastanın çok büyük ve cazip bir parçası