Examples of using Kastettiğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kastettiğim sınırı çoktan aştığımızdı.
Kastettiğim bu değildi.
Bilmiyorum, benim kastettiğim de bu işte.
Kastettiğim şeyin bu olmadığını biliyorsun.
Hayır, kastettiğim onu gerçekten düşünüyor musun? Elbette düşünüyorum.
Kastettiğim… artık bize ihtiyaçları kalmadı.
Kastettiğim adam Çarşamba idi.
Hayır, benim kastettiğim… 25 yıldır ordudayım.
Kastettiğim o değil.
Benim kastettiğim de bu.
Kastettiğim bu değildi.
Kastettiğim, bazı gerçek olağanüstülüklerin… sizin sanrılarınızı tetiklemiş olabileceği.
Yapıcı olmaktan kastettiğim tam olarak bu değildi Howard.
Hayır. Benim kastettiğim, Sen gerçekten kötü bir polistin.
Kastettiğim o değil. Senin gibi hissediyorum ama.
Kastettiğim o değil. Senin gibi hissediyorum ama.
Kastettiğim buydu. İstedin mi?
Yerliden kastettiğim nedir? Yerli ruhaniliği?
Kastettiğim, ben sadece köpek türünü daha fazla, bilirsin.
Şey… Kastettiğim bu değildi.