Examples of using Kaymaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tepsiyle kaymaya gidiyoruz.
Seni kaymaya, parka, hayvanat bahçesine hep götürürdüm.
Onun notları kaymaya başladı.
Büyük Ayı takımyıldızı kaymaya başladığında.
Babam gittikten sonra mutfak zemininde kaymaya başladık.
O zaman kaymaya devam edebilirim!
Ben kaymaya gitmek istemiştim.
Biz bu hafta sonu erkeklerle kaymaya gitmiyor muyduk?
Onu üzmek için Bergen Hille kaymaya gittiğimizi de söyleyebilirdim.
Hele altındaki iskemle kaymaya başladığında.
Baba, benimle kaymaya gelecek misin?
Kaymaya gidiyorum. İşte böyle yapılır, bebek.
Naneli Patty ile kaymaya gitti.
İleri doğru kaymaya çalışacağım.
Küçük çocuklarla kaymaya gi̇di̇yor.
sonra da kaymaya devam edebilirim!
Komik değil ki, sadece kaymaya gidince yapılacakları söylüyor.
Televizyon izliyorum. Haftasonu kaymaya gidelim mi?
Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
Min-jun işe gitmeden önce beni kaymaya götürürdü. O günlerde.