KENDI ŞIRKETI in English translation

his own company
kendi şirketini
his own business
kendi işine
kendi şirketi

Examples of using Kendi şirketi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama ilginç olan, kendi şirketi de aynısını yaptı.
But the kicker is, so was his firm.
Barrettı ararken kullandığımız hattı,… kendi şirketi üretti.
This burner we called him with is made by a company he owns.
Bu aralar herkesin kendi şirketi var.
Everybody has their own company nowadays.
Böyle bir şey yapacaksa, o kulübü neden kendi şirketi korusun?
Why would he do that if he owns the firm that protects the place?
Eugenin 60-70 çalışanıyla kendi şirketi var.
Eugen has his own company… with 60-70 employees.
Ne yapıyor?- Kendi şirketi var aslında?
She has her own company, actually. What she do?
Te kendi şirketi Edgar Rice Burroughs,
In 1923, Burroughs set up his own company, Edgar Rice Burroughs,
Yılında Rain JYP Entertainment ayrıldı ve kendi şirketi J. Tune Entertainmenti kurdu ama yine
In 2007, Rain left JYP Entertainment to start his own company, J. Tune Entertainment, but still retains his
Teki vebadan sonra, Shakespearein oyunları kendi şirketi tarafından Thamesin kuzeyinde yer alan Shoreditchteki The Theatre ve The Curtainda sergilendi.
After the plagues of 1592-3, Shakespeare's plays were performed by his own company at The Theatre and the Curtain in Shoreditch, north of the Thames.
Winston 1972de kendi şirketi Stan Winston Studioyu kurdu
In 1972, Winston established his own company, Stan Winston Studio,
Sahte olduğu anlaşıldığında ise; kendi şirketi IYS Blackpooleu sahtekarlıkla suçlayacak.
And when it's discovered as a fake, his own company, LYS, accuses Blackpoole of fraud.
Graf daha sonra çeşitli alkolsüz içecekler üreten kendi şirketi Graf Beveragesi kurdu.
Graf then formed his own company, Graf Beverages, which produced a variety of soft drinks.
bir kez daha kendi şirketi haline geldi( ve ayrıca Hellmanns markası dahil)
becoming its own company once more(and also including the Hellmann's brand),
Mvusi filmden sonra tekrar mesleği olan mimarlığa döndü ve kendi şirketi ile Güney Afrikada çalışmaya devam etmektedir.
Mvusi returned to her profession as an architect and practices with her own company in South Africa.
Daha sonra LM Ericssonun bir bölümünü güvenli olarak veren ITT Corporationdan( Sosthenes Behn tarafından yönetilen) kendi şirketi Kreuger& Toll için bir kredi aldı ve bir dizi uluslararası finansal işlemde varlıklarını ve ismini kullandı.
He then took a loan for his own company Kreuger& Toll from ITT Corporation(administered by Sosthenes Behn), giving parts of LM Ericsson as security, and used its assets and name in a series of international financial dealings.
Kendi şirketinizi korumak mı istiyorsunuz?
You want to keep your own company?
Bir hizmetçinin kızıyken kendi şirketinin başına geçtin.
So you have gone from daughter of a maid to head of your own company.
Kendi şirketinin CEOsu olduğundan bahsettin mi?
But you did tell her that you're the CEO of your own company?
Tabii ki kimsenin, kendi şirketinin kanını emdiğini bilmesini istemiyorsan.
Unless you want everyone to know that you have probably bled your own company dry by now.
Eşinden kurtulmak, kendi şirketini kurmak kendi paranı kazanman için.
To be free of your wife, to have your own company, your own money.
Results: 47, Time: 0.026

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English