KERE in English translation

times
zaman
sefer
vakit
kez
defa
süre
zamanında
kaçta
saati
sırası
once
bir kez
bir defa
bir
eskiden
zaman
zamanında
önceden
birkere
vaktiyle
bir keresinde
twice
iki kez
iki defa
iki katı
ikinci kez
ikinci defa
bir kez
iki kere
iki kat
iki katını
iki misli
one
biri
time
zaman
sefer
vakit
kez
defa
süre
zamanında
kaçta
saati
sırası
ones
biri

Examples of using Kere in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kocam maçta. Son iki dakikada iki kere gol attılar!
They scored twice in the last two minutes. My-- My husband's at the game!
Edward, yapma. Bir yıl içinde 2 kere sesini yükselttin.
Edward, please. That's two nasty words in one year.
Bir kere söyle, iki kere söyle, üçüncüsü büyülü.
Third time's a charm. And remember… Say it once, say it twice.
Zaman durur, gerçeklikten sapar ve günde beş kere düzüşürsün.
And you fu** five times a day. Time stops, reality bends.
Terrier. Onları günde iki kere gezdiriyor.
Walks'em twice a day.- Two. Terriers.
Frank bileti aldığını hatırlamıyor ama… İki kere de piyango çıktı.
Plus we won two lotto quick picks and Frank doesn't even remember buying. Twice.
demek istediğim, haftada iki kere.
I mean twice a week- It's bi-weekly.
Sekiz kere falan aramadım.
I HAVEN'T CALLED YOU EIGHT TIMES.
Kaç kere kurtaracaksýn daha hayatýmý?
HOW MANY MORE TIMES WILL YOU SAVE MY LIFE?
Kere 23. Paranteze alalım.
TIMES 23-- PUT THAT IN PARENTHESES.
Günde altı kere borsa aracısıyla telefonda tartışıyor.
CALLS HIS BROKER SIX TIMES A DAY AND ARGUES.
Aynı testi 10 kere yap, 10 farklı sonuç elde edersin.
RUN THE SAME TEST TEN TIMES, YOU will GET.
Birkaç kere kapısına vurdum ve cevap alamadım.
I KNOCKED A COUPLE OF TIMES AND THERE WAS NO ANSWER.
En az 5000 kere dünyayı kurtardı.
HE MUST HAVE SAVED THE WORLD AT LEAST 5,000 TIMES.
Beni günde sekiz kere arıyorsun.
YOU'RE CALLING ME, LIKE, EIGHT TIMES A DAY.
Bu yüzden onu yüz kere okuyabilirim.
I MUST HAVE READ IT A HUNDRED TIMES.
tatlım, milyon kere duydum.
I HEARD IT A MILLION TIMES.
Daha kaç kere onun.
HOW MANY TIMES? HE'S.
Ne demek olduğunu bilmiyorum ama bunu altı kere söyledi.
I DON'T KNOW WHAT THAT MEANS, BUT HE SAID IT SIX TIMES.
Kere, 70 kere.
Forty times, seventy times.
Results: 44587, Time: 0.0319

Top dictionary queries

Turkish - English