Examples of using Kişilik bozukluğu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neden? Çünkü Dukeün kişilik bozukluğu yok diye mi?
Bu çoklu kişilik bozukluğu olan çatlak bir şizofrenin sabıka dosyası.
Her zaman değil. Kişilik bozukluğu olan her hastanın kaotik bir hayatı yok.
Oradan defolup gidebileceğim anlamına geliyordu. Çünkü sende kişilik bozukluğu olduğunu söylemişler.
Çok yönlü kişilik bozukluğu.
Doktorları bunun bir tür kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyor.
Tedavi ediyorlar. Açıklarda Michele gibi kişilik bozukluğu olan insanları.
Ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde çocukluk ihmal ve kişilik bozukluğu belirtilerinin dört türleri arasında Dernekler:
Büyük ihtimalle Axis II kişilik bozukluğu olduğunu hatırlıyorsundur.
Sen sosyopatik eğilimleriyle birlikte narsistik kişilik bozukluğu olan birisini, dargın birisini arıyorsun.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu, ya da AKB, baskın bir kültürde ahlak ve yasal standartlara olan bir umursamamazlıkla tanımlanır.
Tabii. Genel olarak, evet… inanıyorum ki Ryan Winter… çeşitli ciddi ve farklı kişilik bozukluğu yaşıyor.
Narsistik kişilik bozukluğu sarhoş edici maddeler ve seks bağımlılığı, bunlar insani bir ilişki yaşayacak zaman bırakmaz.
Ryan Winter… çeşitli ciddi ve farklı kişilik bozukluğu yaşıyor.
Okuduğum raporlara göre, Bay Tatete anti- sosyal kişilik bozukluğu olduğunu ispat edebilirim.
Borderline kişilik bozukluğu obsesif kompulsif bozukluk gibi terimler Kitlesel dimağda yer etti.
Sakıncalı ya da zarar göreceği bir durumda olduğunda hiç tereddüt etmeden insanlardan intikam almak isteyen borderline kişilik bozukluğu ortaya çıkıyor.
Doğru.- Bir sonraki bildiğim şey, kapıdan kişilik bozukluğu ilaçlarınla çıktığım.
George Selwayin ölümünden sorumlu olmadığını ileri sürdü. Çünkü kişilik bozukluğu vardı.
Anlıyorum ama çoklu kişilik bozukluğu işaretleri var mı bunu araştırmak zorundayız.