KOŞUDA in English translation

run
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
running
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
in a footrace

Examples of using Koşuda in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neredesiniz?- Koşuda.
Where are you? I'm running.
Her koşuda yapabileceğimin en fazlasını yapıyorum
Well, every run, I go as hard as I can…
her yarışmayı kazanmış; koşuda, fırlatmada ve şarkı söylemede herkesin yıldızı olmuştu.
won every contest- running, throwing, singing. He was a star.
Sonunda iki kişi stüdyodayken diğer ikisi koşuda veya genellikle bilindiği şekliyle Squash oynamaktan geç kalmış halde olurduk.
It Became a Case of two Would be in the Studio and two Were running or late, as IT was Always known, They Were Playing Squash out.
Secretariatın son koşuda koştuğu gibi koşması hakkında endişeniz var mı?- Yakında?
Soon. Any concern Secretariat will run the same way he did his last race?
Koşuda Gabriela Szabo 5000m şampiyonluğunu elinde tutuyor ancak son zamanlarda ciddi bir performans düşüşü yaşıyor.
In track, Gabriela Szabo is the defending 5000m champion, but has suffered a sharp decline in her recent performances.
Türk sporcu Elvan Abeylegesse 10.000 metre yarışını 29:56:34 ile ikinci sırada bitirerek koşuda gümüş madalyanın sahibi oldu.
Turkey's Elvan Abeylegesse won a silver medal in track and field, finishing the 10,000m race with a time of 29:56:34.
Sarah Konrad aynı Kış Olimpiyatlarında iki farklı disiplinde, biatlon ve kayaklı koşuda yarışmış ve bunu başaran ilk Amerikalı kadın sporcu olmuştur.
One athlete, Sarah Konrad, became the first American woman to compete in two different disciplines at the same Winter Olympics- biathlon and cross-country skiing.
bugünkü öğleden sonraki sekizinci koşuda… listeye şimdi eklenecek.
on today's placing list. Please note that in this afternoon's eighth race.
Lütfen dikkat,… yedi numara Hasty Flier, bugünkü öğleden sonraki sekizinci koşuda… listeye şimdi eklenecek.
Please note that in this afternoon's eighth race, number seven, Hasty Flier, will now be included on today's placing list.
Engelli koşuda bu kilometre taşına ulaşan iki jokey oldu: şampiyon jokey Richard Johnson
Two jockeys have reached the milestone in jump racing- champion jockey Richard Johnson
Önündeki koşucuyu geçti ve oyun dışı kaldı!
He passed the runner in front of him! He's out!
Her çip koşucuya onu belirtecek benzersiz bir numara atar.
Each chip is assigned a unique number that identifies the runner.
Garcia, Modestoda ölen koşucu Eileen Bankse kim çarpmış?
Garcia, the accident that killed the jogger in Modesto, Eileen Banks, who hit her?
Koşu için biraz soğuk.
It's kinda cold out for a jog.
Koşucuya ihtiyacı var.
He needs a runner.
Şu koşucu duruşunu hiç sevmedim.
Uh, I'm not liking your sprinter stance.
Senin için koşu takımından atıldım.
I got kicked off the track team for you.
Tamam, koşun, güverteye, güverteye, güverteye!
All right, go, on the deck, on the deck, on the deck!
Tamam, bu koşuyu her gün yapıyorsun, Randall.
All right. You make this run every day, Randall.
Results: 43, Time: 0.0328

Top dictionary queries

Turkish - English