Examples of using Kolu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kafa ve kolu vücuttan ayırmak için mükemmel silah.
Kolu da hayaletmiş. Siktir.
Saldırıyı El Kaidenin Kuzey Afrika kolu üstlendi.
Ben burda oturuyorum, tanrının sağ kolu olarak.
Tek yapmam gerekenin kolu çevirmek olduğunu söylemiştin.
Santeria Cadısıyla görüşeceğim. Kolu geri getirmenin bir yolunu biliyor olabilir.
Kısa kolu neden kullanıyorlar biliyor musun?
O kolu tam sağa çevir.
Ailemizin Kanada kolu.
Ezekielin, bu iğrenç dünyayı yok etmesindeki sağ kolu.
Kısa kolu neden kullanıyorlar biliyor musun?
Anahtarı, kolu ya da her neyse onu bize bırakan Patrickti.
Kolu çevir. Affedersin.
Davinayı yok edersek… Kolu ve Marceli kaybederiz.
Yayılmayı durdurmak için kolu kesmek gerek.
Serbest bıraktık ve ben onun sağ kolu olacağım.
Artık her şeyin kolu olmalı. Ya bu?
Yayı germek için bu kolu kullanıyorsun. Manivela yok.
Çevirdiğini bilmezler. Kendi isteğinle kolu yanlış yöne.
ben onun sağ kolu olacağım.