Examples of using Koyunca in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir keresinde bacağımı şöyle koyunca.
Gördünüz mü? İnsan kafaya koyunca neler başarıyor?
İkinci türeve 2 bölü 3 koyunca, 0 elde ediyoruz.
Ve kutunun içine 2 koyunca ne çıktığını bilmek istiyoruz.
Çipi başka bir vücuda koyunca hiçbir şeyi değiştirmiyor, beklendiği gibi çalışmıyor.
Kütüphane başına ödül koyunca, aileme bir milyon yıl daha yaklaştım, Penny.
En kötüsüyüm. Elini belinle kalçanın arasına koyunca rahatsız olduğunu söylediğinde kırılan orta yaşlı bir adamsın.
İş beni sırf bir günde 5 milyon artırmaya isabet eden bir çevrimiçi sunucuya koyunca, evet, aynen öyle.
Yarın baban, düğünün için talebini ortaya koyunca… onu nasıl durduracaksın?
Çünkü kömür… Periler kömürü koyunca… Kömürden başka bir şey olsaydı keşke diyeceksin.
Et tozunu oraya koyunca köpekte bir koşulsuz tepki üretti… ki bu da salya akıtmak oldu?
Tüm yeni kanıtları bir araya koyunca ortaya, yeni kanıt ihtiyacımız olduğu çıkıyor.
Dede, bence sen zihnini bu bedenin genç beynine koyunca, her genç beynin yapacağını yaptı.
Katil, soygun amacıyla gelmiş, kurban karşı koyunca, onu vurmuş.
kömür… Periler kömürü koyunca.
Aniden korku içinde donakalır. Beklenildiği gibi, Susumu fareyi bölme a ya geri koyunca.
Aniden korku içinde donakalır. Beklenildiği gibi, Susumu fareyi bölme a ya geri koyunca.
Bir erkeğin kamyonetine GPS cihazı koyunca hemen'' Olamaz bana güvenmiyorsun.'' moduna giriyorlar.
Yeni jenerasyonda son parçayı koyunca… Gitmemiz gerek, dostum.
okyanus depremlerinin merkez üssünü gösteren bir harita koyunca Yıllar sonra Marie ve Bruce, ışıklı masada Marienin deniz tabanı haritasının üstüne.