Examples of using Kucağına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kucağına oturmak zorunda değilsin.
Gökten kucağına düştü?
Kucağına oturmam gerektiğine emin misin?
Senin oğlunu kucağına alamamanın nasıl kötü bir şey olduğunu.
Her çocuğu kucağına alacaksın ve ne istediğini soracaksın.
Kucağına oturmak için bilete ihtiyacım var mı?
Natalieyi şeytanın kucağına teslim ettim.
Biri… Birinin kucağına mı oturuyorsun?
Sanırım birinizi kucağına oturmak zorundayım.
Kaç kere kucağına oturmaya çalışsan da durum bu.
Kucağına düşen şu küçük işin.
Kucağına oturabilmek için, bir saat sırada beklemek zorunda kaldım.
Kucağına bomba mı bıraktın?
Oğlunu kucağına alacak mısın?
Mike Bell kucağına nasıl düştü, Kevin?
Dizginleri kucağına bırakıp kaçıyor.
Çocukların, kucağına oturmasına izin mi vermemi istiyorsun?
Neden kucağına aldı?
Beni kucağına almasını istiyorum.
Kucağına oturduğunuzu itiraf ettiniz.