KULAKLARIMDA in English translation

• ears
• ear

Examples of using Kulaklarımda in Turkish and their translations into English

Kulaklarımda müzik gibiydi. Clarissa Morgenstern.
It was like music to my ears. Clarissa Morgenstern.

Kulaklarımda kömür tozu var.
I got coal dust in my ears.

Saattir kulaklarımda parazit var!
Hours of static in my ears!

Kulaklarımda bir senfoni.
Some symphony in my ears.

Kulaklarımda bir uğultu var.- Bilmiyorum.
I don't know. I have got a buzzing in my ears.

Hala kulaklarımda Asla zincirleri kırmayacağını söylediğin.
I can still hear you saying You would never break the chain.

Yani normalde de kulaklarımda ama bu sefer sanki.
I mean, I know voices go into ears but this was like.

Saattir kulaklarımda parazit var.
Twenty-five hours of static in my ear.

Kulaklarımda bir sorun olmalı!
With my ears! Something must be wrong!

Kulaklarımda bir sorun olmalı! Hoşuma mı gider?
Something must be wrong with my ears! Like it?

Kulaklarımda bir sorun olmalı! Hoşuma mı gider?
Like it? Something must be wrong with my ears!

Kulaklarımda bir gariplik var.
My ear… there's something strange about it.

Gömlek kulaklarımda olduğundan seni duyamıyorum.
Shirt's over my ears.

Güzel. O zaman kulaklarımda… bir sorun yok.- Evet.
Then my ears are OK.- Good.- Yes.

Kulaklarımda 911 durumu var.
Sort of a 911 situation with my ears.

Hayalimde bir ismi var Sesi de kulaklarımda.
I have a name for her Her voice is in my ear.

Hayalimde bir ismi var Sesi de kulaklarımda.
I have a name for him His voice is in my ear.

Ama derinde, sekiz yaşındaydım halâ ablamın çığlıkları kulaklarımda.
But deep within, an eight-year old boy still screams for his sister.

Melekin sesi kulaklarımda.
Angel's voice is in my ear.

Şarkı söyleyemez mi? Onun doğaüstü bir sesi var. Hala kulaklarımda çınlıyor.
She has a celestial voice that I can still hear in my head.