Examples of using Kullanmanın bir yolunu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Domestique grubuna güvenen Lance, bisikletçiler okyanusun yanından geçerken ve deniz esintileri pelotona çarparken rüzgarı kullanmanın bir yolunu bulmuştu.
Bu kadın, Orange Countynin prensesi ve onu kullanmanın bir yolunu bulacağım.
Bay Sawyer, dinleyin… sanırım biri sizi kullanmanın bir yolunu buldu. Elbette vermezsiniz.
Peki, o zaman onu mahkeme dışında kullanmanın bir yolunu bul, fakat bu konuda yardimımı isteme.
Şeytanlara karşı en güçlü silaha sahibiz ve onu kullanmanın bir yolunu bulamıyoruz.
Ama hastanenin bunu bize karşı kullanmanın bir yolunu bulmasını istemiyorum.
Bakın, sizi rahatsız eden birşey varsa, onu kullanmanın bir yolunu bulursunuz.
Bu kasetleri kullanmanın bir yolu var, hepsinin kopyasını çıkar.
Güçlü yanlarını ona karşı kullanmanın bir yolu var mı?
Onu kullanmanın bir yolu yok.
Peki ya aşı yapmak için o örneği kullanmanın bir yolu olsaydı?
Ve sanırım bu kaymayı lehimize kullanmanın bir yolu var.
Bu şeyi kullanmanın bir yolu olmalı!
Ama bunu onun aleyhine kullanmanın bir yolu olmalı.
Askerlerin üniformalarına gömülmüş kaplama polimerleri üretmek nanopartikülleri kullanmanın bir diğer yoludur.
Ama pek çok dahi fizikçi Almanyada kaldı ve Szilard birinin E=mc²nin gücünü kullanmasının bir yolunu bularak atom bombasını yapmasının sadece bir an meselesi olmasından çok korkuyordu.
Onu kullanmanın bir yolunu bulacağım.
Onu kullanmanın bir yolunu buldum.