Examples of using Kullanmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Araç kullanmak anayasal bir hak
Bu şansı kullanmak zorundayız.
Teorik olarak… bu terapiyi pek çok beyin rahatsızlığında kullanmak mümkün.
Yemek hanedeki sentezleyiciyi izinsiz kullanmak ağır suç içerir.
Pusulanın iğnesini oynatmak için mıknatıs kullanmak gibi.
Öyleyse, sen mi kullanmak istersin yoksa ben mi süreyim?
Biz o fırsatı kullanmak zorundayız.
hele ki araç kullanmak.
Revaskülarizasyon için omentumu kullanmak.
Denizaltı kullanmak istiyorsan donanmaya katılırsın.
Bu şansı kullanmak zorundayım.
Ana gemilerinin kontrolü için insanları kullanmak gibi mesela.
Çocukluğumdan beri hep bunlardan birini kullanmak istemişimdir.
Eğer bu yaptıklarımı düzeltmek için bir şans ise, bunu kullanmak zorundayım.
Tamam, peki bir gün kim UTF polis arabası kullanmak ister?
Sen, yapamayacağın için bu şansı kullanmak istemiyorsun.
Sen, yapamayacağın için bu şansı kullanmak istemiyorsun.
Bu koşullarda, 450 beygir gücündeki bir aracı kullanmak neredeyse imkansız olmalı.
Bu şansı kullanmak zorundaydım.
Bu şansı kullanmak zorundayız.