KURMAKTAN in English translation

starting
başlayın
başlamak
başlangıç
başlar
building
inşa
kurmak
yapmak
yapı
inşaa
bina
oluşturun
setting up
hazır
ayarlayın
tuzak
kurdu
ayarla
hazırla
kurulmuş
kurun
ayarlandı
oluşturdu
establishing
kurmak
kurulmasına
oluştur
sapta
kılanları
kurmalıyız
kurmayı
kılarlarsa
kurman
yerleştirirsiniz
installing
kurmama
forming
şekil
biçim
tür
oluşturun
şekli
founding
buldu
bulundu
bulunan
bulan
bulamadı
buldukları
on conspiracy

Examples of using Kurmaktan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir yılda kumarhane kurmaktan daha az.
Less than a casino makes in a year hopefully.
Bir ordu kurmaktan bahsediyorsun.
You're talking about raising an army.
Size yardım etmekten ve ilişki kurmaktan mutluluk duyacaklar.
They will be happy to help you out and hook you up.
Bir aile kurmaktan.
Having a family.
Öyle çünkü, etkili olabileceğimiz bir bölge kurmaktan bahsediyorum.
It is, because I'm talking about developing a region I have claimed.
Eskiden bir aile kurmaktan söz ederdik.
We used to talk about having a family.
Tom yeni arkadaşlıklar kurmaktan korkar.
Tom is afraid to make new friends.
Bir otel şirketi kurmaktan bahsetmiştin.
You asked about creating a hotel company.
Arazi alıp çiftlik kurmaktan başka?
Anything else besides buying land and raising livestock?
aile kurmaktan bahsetmek bana kaçmayı planlayan bir adam gibi görünmedi.
talking about starting a family… doesn't sound like a guy who was planning to run.
Burayı yıkıp yerine Manhattandaki en büyük at krematoryumunu kurmaktan beni alıkoyan tek şeyin, senin dükkanın olduğunu söylüyorum.
Your lease was the last thing stopping me from tearing this place down and building the biggest horse crematorium in Manhattan.
Bizi hiç birşey kendi küçük ailemizi kurmaktan daha mutlu edemez.
Nothing would make us happier than starting a little family of our own, so… You can take her.
Ve Cukanoviç hükümetini- AB ve NATO ile daha yakın ilişkiler kurmaktan ülkenin enerji sektörü
And challenges certainly await his government- from building closer ties with EU
Sürekli doğru kızı bulup bir aile kurmaktan bahsederek beni uyuz ederdi.
He was always bugging me about finding the right girl and starting a family. He said.
Yıllık bağış yapmak yerine… danışmanlarıma bir fon kurmaktan bahsetmiştim. Bak.
Instead of an annual donation… Listen. I have talked to my advisors about establishing a fund.
Claire, iş kurmaktan daha zor olan tek şey aşkı bulmaktır.- Evlen.
Claire, the only thing harder than building a business is finding love.- Get married.
Hatta, oradaki mevcut politik sistemde, parti kurmaktan men edildiler. Niye?
They were actually blocked from even forming a party under the political system there. Why?
Jeff ve ben yatar, kendi ailemizi kurmaktan konuşurduk. Ev almaktan falan işte.
Jeff and I would lie around and talk about starting a family of our own, you know, getting a house and all of it.
Yıllık bağış yapmak yerine… danışmanlarıma bir fon kurmaktan bahsetmiştim. Bak.
Listen. I have talked to my advisors about establishing a fund. Instead of an annual donation.
Yaptığı katkılar, Königsberg‘ in Yedi Köprüsü problemi ile birlikte grafik teorisi çalışmasını kurmaktan, birçok modern matematiksel terimi ve gösterimi standartlaştırmaya kadar uzanır.
His contributions range from founding the study of graph theory with the Seven Bridges of Königsberg problem to standardizing many modern mathematical terms and notations.
Results: 70, Time: 0.0454

Top dictionary queries

Turkish - English