Examples of using Kurmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir yılda kumarhane kurmaktan daha az.
Bir ordu kurmaktan bahsediyorsun.
Size yardım etmekten ve ilişki kurmaktan mutluluk duyacaklar.
Bir aile kurmaktan.
Öyle çünkü, etkili olabileceğimiz bir bölge kurmaktan bahsediyorum.
Eskiden bir aile kurmaktan söz ederdik.
Tom yeni arkadaşlıklar kurmaktan korkar.
Bir otel şirketi kurmaktan bahsetmiştin.
Arazi alıp çiftlik kurmaktan başka?
aile kurmaktan bahsetmek bana kaçmayı planlayan bir adam gibi görünmedi.
Burayı yıkıp yerine Manhattandaki en büyük at krematoryumunu kurmaktan beni alıkoyan tek şeyin, senin dükkanın olduğunu söylüyorum.
Bizi hiç birşey kendi küçük ailemizi kurmaktan daha mutlu edemez.
Ve Cukanoviç hükümetini- AB ve NATO ile daha yakın ilişkiler kurmaktan ülkenin enerji sektörü
Sürekli doğru kızı bulup bir aile kurmaktan bahsederek beni uyuz ederdi.
Yıllık bağış yapmak yerine… danışmanlarıma bir fon kurmaktan bahsetmiştim. Bak.
Claire, iş kurmaktan daha zor olan tek şey aşkı bulmaktır.- Evlen.
Hatta, oradaki mevcut politik sistemde, parti kurmaktan men edildiler. Niye?
Jeff ve ben yatar, kendi ailemizi kurmaktan konuşurduk. Ev almaktan falan işte.
Yıllık bağış yapmak yerine… danışmanlarıma bir fon kurmaktan bahsetmiştim. Bak.
Yaptığı katkılar, Königsberg‘ in Yedi Köprüsü problemi ile birlikte grafik teorisi çalışmasını kurmaktan, birçok modern matematiksel terimi ve gösterimi standartlaştırmaya kadar uzanır.