CREATING in Turkish translation

[kriː'eitiŋ]
[kriː'eitiŋ]
yaratmak
to create
to make
the creation
building
invent
generating
yaratarak
work
to be useful
kurmak
to build
to start
to establish
to set up
to form
to install
making
creating
installing
founding
yaratma
to create
to make
the creation
building
invent
generating
yaratmanın
to create
to make
the creation
building
invent
generating
yaratıyor
work
to be useful
yaratmaya
to create
to make
the creation
building
invent
generating
yaratan
work
to be useful
yaratır
work
to be useful

Examples of using Creating in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I think you enjoy creating paranoia and confusion to help your cause.
Sanırım paranoya oluşturmaktan ve amacın için karışıklık çıkarmaktan zevk alıyorsun.
You can't stop people once they start creating. Please.
Lütfen… İnsanları oluşturmaya başladıktan sonra durduramazsınız.
Please… You can't stop people once they start creating.
Lütfen… İnsanları oluşturmaya başladıktan sonra durduramazsınız.
To god for creating me in his image.
An2} suretinde yarattığın için teşekkür ederim.
You can't stop people once they start creating.
İnsanları oluşturmaya başladıktan sonra durduramazsınız.
The seas keep our world healthy. From creating the weather to producing oxygen.
Havayı oluşturmaktan tutun da oksijen üretimine kadar… denizler, dünyamızın sağlığını korumakta.
I remember creating this valley.
Bu vadiyi yarattığım anı hatırlıyorum.
My masterpiece. I am creating the perfect man.
Benim şaheserime! Yaratmakta olduğum mükemmel insan.
My masterpiece. I am creating the perfect man!
Yaratmakta olduğum mükemmel insan.- Benim şaheserime!
Start creating.
Oluşturmaya başla.
And bless me for creating you!
Ve seni yarattığım için bana şükredeceksin!
We play the part of creating the food.
Yemeği yaratmada büyük rol oynadık.
You're talking about creating mermaid embryos here in the lab?
Denizkızı embriyoları oluşturmaktan bahsediyorsun burada laboratuarda?
Here in the lab? You're talking about creating mermaid embryos?
Denizkızı embriyoları oluşturmaktan bahsediyorsun burada laboratuarda?
I made an error In creating you. Nomad.
Nomad, Seni yaratırken bir hata yaptım.
I made an error In creating you. Nomad.
Seni yaratırken bir hata yaptım. Nomad.
Of George Speck creating the potato chip now? So, are we gonna see a comedic reenactment?
George Speckin patates cipsini yarattığı komedi canlandırması izleyecek miyiz?
Are we gonna see a comedic reenactment of George Speck creating the potato chip now?
George Speckin patates cipsini yarattığı komedi canlandırması izleyecek miyiz?
Creating reasonable doubt is what she does best.
Makul şüphe yaratmakta onun üstüne yok.
Lord, for creating bread from the earth.
Topraktan gelen ekmeği yarattığın için şükrediyoruz ya Rab.
Results: 2040, Time: 0.0733

Top dictionary queries

English - Turkish