MÜLKLERIN in English translation

property
mülk
mülkiyet
emlak
arazi
gayrimenkul
eşya
malı
özelliği
evi
maddi
estates
emlak
arazi
gayrimenkul
miras
veraset
mülkü
malikanesinden
evi
mirası
malvarlığı
possessions
sahip
bulundurmak
mülkiyet
varlığı
elinde
malı
ele geçirilme
mülkü
bir eşya
properties
mülk
mülkiyet
emlak
arazi
gayrimenkul
eşya
malı
özelliği
evi
maddi

Examples of using Mülklerin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu daha önce konuşulduğu gibi mülklerin devri için olan anlaşma.
This is the agreement for the transfer of property, as discussed.
Ailem her zaman bana basit mülklerin hayattaki en önemli şey olmadığını söylemişti.
Aren't the most important things in life. My parents always told me that simple possessions.
tren yolunun dosdoğru mülklerin içinden geçerek, birçok özel araziye el koymuş. Tren yolu inşa edildiği zaman.
the government took a lot of private land, through the property.
Spiriç mülklerin yeniden tahsisinden önce'' siyasi uzlaşma'' sağlanması gerektiğini söyledi,
Spiric has said that"political consensus" must be met before the property is re-assigned,
Fransız Devrimi patlak verdiğinde, eski Gallican Kilisesinin bastırılmasına ve Fransada kutsal ve dini mülklerin el konmasına tanık oldu.
French Revolution in 1789, Pius VI witnessed the suppression of the old Gallican Church as well as the confiscation of pontifical and ecclesiastical possessions in France.
Her nasılsa, rakibimiz hangi mülklerin peşinde olduğumuzu biliyor.
Our adversary somehow knows exactly which properties we're chasing,
Tren yolu inşa edildiği zaman… devlet, tren yolunun dosdoğru mülklerin içinden geçerek ilerlemesi gerektiğini söyleyerek birçok özel araziye el koymuş.
When the railroads were being built, the government took a lot of private land, saying the railroad needed the right-of-way through the property.
Adı Jemma Greene. Ticari mülklerin onarımını yapıyor. Son kurbanımızın en iyi arkadaşı.
Her name's Jemma Greene-- renovates commercial properties, best friends with our last victim.
onlara elimdeki mülklerin tekrar değer kazanacağını ve kazandığında
you just tell them that the properties that I'm holding are poised to rebound,
Ve… ve yapıların. heyelan. Okyanus kıyısındaki mülklerin anında yok olmasına neden olur Yamaçtaki erezyon görülebiliyor.
And- and construction. It shows how erosion along the bluff, the landslide. it causes instantaneous loss of oceanfront property.
Sonra, bir hafta içerisinde, iflas etmiş kişilerin, şirketlerin ve mülklerin eşyalarını satışa çıkarıyorlar.
Then within a week, a flash-sale advertised, the belongings of bankrupt businesses and properties.
Mülk derken evleri falan kastediyorum, satılıktı, ucuzdu. Kasabadaki mülklerin yarısından fazlası.
By property I mean houses and such, was for sale, cheap. Over half of the property in town.
Ama BDSnin son iki ay içerisinde… aldığı mülklerin bir listesini aldım.
But I have obtained a list of every property acquired in the last two months by U.
aileye ait… bir istisna ile bütün mülklerin… yasal sahibi olduğunu… onaylıyorum.
ofthe Addams estat and rightful owne ofall possession that I declare Fester Addam.
aileye ait… bir istisna ile bütün mülklerin… yasal sahibi olduğunu… onaylıyorum.
small amoun legal executor ofthe Addams estat and rightful owne ofall possession.
Mülklerin satıcısı arasında SummerHill Homes( 8 dönümlük
Among the sellers of the properties were SummerHill Homes(a plot of 8 acres
Mülklerin sorumluluğunu alması için Hellenic Olympic Estate adlı bir kamu kuruluşu meydana getirildi.
A state-owned company called Hellenic Olympic Estate has been established to take charge of the properties.
Bu yüzden aldığımız tüm mülklerin ödemelerini yapacak paramız yok.
On the properties we have bought, so… So we don't have the money to cover all the payments.
Bu yüzden aldığımız tüm mülklerin ödemelerini yapacak paramız yok.
So we don't have the money to cover all the payments on the properties we have bought, so.
Vegasdaki mülklerin numaralarına sahipler. Ticari binalar, dairler ve Ben Draytonın cesedinin gömüldüğü hurdalık.
They own a number of properties around Vegas-- commercial buildings, apartments, and the junkyard where Ben Drayton's body was buried.
Results: 89, Time: 0.0321

Top dictionary queries

Turkish - English