MAĞARASI in English translation

cave
mağara
den
mağara
inine
yuvası
sığınağı
yatağında
odası
batakhane
cavern
mağara
oyuğu
grotto
mağara
yeraltı odasını
caves
mağara

Examples of using Mağarası in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben de buradan üç mercan mağarası uzakta yaşıyorum.
I live 3 coral caves away from here.
Büyülü Ağaçlar Mağarası.
The Cavern of the Enchanted Trees.
O filmleri çektikleri yarasa mağarası.- Evet.
Yeah.- Well, the Bat caves where they shot it.
Gördüğüm en iyi ayı mağarası.
That's the best bear den I have ever seen.
Evet.- O filmleri çektikleri yarasa mağarası.
Yeah.- Well, the Bat caves where they shot it.
Pardon?- Aslanın mağarası.
The lion's den.- Pardon?
O filmleri çektikleri yarasa mağarası.- Evet.
The Bat Caves where they shot it-- Yeah.
Bir ölüm ve başkalaşım mağarası.
A den of death and transfiguration.
Evet.- O filmleri çektikleri yarasa mağarası.
Well, the Bat Caves where they shot it-- Yeah.
Üzgünüz millet, Şeytanın Mağarası kapanmıştır.
Sorry folks, Satan's Den is closed.
Boreham Mağaraları. Bıkkınlık mağarası gibi.
Boreham Caves. More like boredom caves.
Bu burası Aslanların mağarası gibi.
This is like Lions' Den.
Boreham Mağaraları. Bıkkınlık mağarası gibi.
More like boredom caves. Boreham Caves.
Ejderhaların mağarası, her neyse. bu burası Aslanların mağarası gibi.
Dragons' Den, whatever. This is like Lions' Den.
Orada en iyi konyakların saklandığı, cennet mağarası denen yerler var.
The paradise caves are there, where they store the finest cognacs.
Ejderhaların mağarası, her neyse. bu burası Aslanların mağarası gibi.
This is like Lions' Den, Dragons' Den, whatever.
Bir lokanta, iki bar ve birkaç mağarası var.
It's a diner, two bars, and a bunch of caves, not much else.
Bir lokanta, iki bar ve birkaç mağarası var.
It's a diner, two bars, and a bunch of caves.
Bu yeraltı mağarası bu şekilde oluştu.
That's what created these underground caverns.
Yüzlerce kilometre birbiriyle bağlantılı yeraltı mağarası olan… Kentuckyde araştırma yapıyordu.
He explored Kentucky because of the hundreds of miles of interconnected underground caverns.
Results: 472, Time: 0.0241

Top dictionary queries

Turkish - English