Examples of using Malın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hepsi gölde. Malın hepsini göle boşalttım.
Girmeden önce, malın nereye indiğini bilmeliyim. Bir saniye.
Bence malın yarısını bırakacak ve bizi geçen yaptığı gibi dımdızlak bırakacak.
Hayır senin malın değil.
Müşteri malın bu gece hazır olmasını bekliyor.
Malın kalanını yukarı taşıyın ve bu katı havaya uçurun.
Malın fotoğrafını çekebilirsin ama o kamerayı sakın bana çevirme.
Malın büyüdüğü ev. Bu nedir?
Ama malın tadına baktığım için bundan kesinlikle emindim.
Hepsi gölde. Malın hepsini göle boşalttım.
Malın tamamı yok ama geri kalanı burada.
Bence malın yarısını bırakacak ve bizi geçen yaptığı gibi dımdızlak bırakacak.
Elle senin malın değil.
Malın fotoğrafını çekebilirsin ama o kamerayı sakın bana çevirme.
İyi malın cevabıydı bu.
Malın çocukluğundaki ev. O nedir?
Malın hepsini göle boşalttım. Hepsi gölde.
Malın tamamı yok ama geri kalanı burada.
Tüm malın tekrar paketlenmesini istiyorum.
Otursana. Elindeki malın bir kısmını toptan satmak istesen Frank.