Examples of using Meğerse in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Meğerse bir bebekmiş.
Meğerse kötü bir alışkanlığı varmış.
Meğerse, bu isim kurumun her yerinde konuşuluyormuş.
Meğerse hayran olduğum adam Kirli Harry tipinde bir polismiş.
Meğerse Edward Munte bir süredir şehirdeki otellerde sürekli oda tutuyormuş.
Meğerse sadece evsiz bir adammış.
Meğerse Kristanın hayatı da mükemmel değilmiş.
Meğerse sekiz yıl önce çözülemeyen bir cinayette kullanılmış.
Meğerse kadın hareketinin de büyük bir mirası varmış.
Meğerse bizim kadar acınacak durumdaymış.
Ama hayır. Meğerse ihtiyarın telefonuna mesaj geliyormuş.
Ama hayır. Meğerse ihtiyarın telefonuna mesaj geliyormuş.
Meğerse onun tarifine uyan bir adamla etrafta dolanıyormuş.
Meğerse kanser bütün beynini sarmış… bu yüzden öyleymiş.
Meğerse kızıymış. O ben değildim.
Meğerse çok uzun zamandır saç tıraşı da aynıymış.
Meğerse 55. otoyoldaki bir pikapmış.
Anlayacağınız, meğerse… Paul doğal şırıngasını kullanmış.
Anlayacağınız, meğerse… Paul doğal şırıngasını kullanmış.
Meğerse hemen Faircross otelinin oradaymış.