Examples of using Meselâ in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Savaş meselâ.
Evet. Meselâ.
Surya, meselâ.
Zekâ, teknik Warren Zevon gibi birisi meselâ.
Meselâ, Dylan istediğini alamazsa tümüyle DKMye girer.
Meselâ bu.
Meselâ, onu yanlış işlere ikna edecek bir arkadaş.
Meselâ, bütün Hollanda erkekleri,
Meselâ, Paul gazeteye bakıyor ve kariyer fırsatlarını inceliyordu?
Meselâ kibir ve acımasızlık gibi mi?
Yani meselâ kurbağalar gezegendeki herkesi yeseydi?
Meselâ, bazen ellerimi yıkadıktan sonra sabunu kirli bıraktığımı söylüyor.
Meselâ muayene edilen her kız için borcumdan iki dolar silinse?
Meselâ siz onunla her konuda hemfikir misiniz?
Kızınız meselâ?
Meselâ Donald ve Peggy başlangıç olabilir.
Meselâ, Rusyada, bot giyiyorlar çünkü… Tamam.
Meselâ, Rusyada, bot giyiyorlar çünkü… Tamam.
Meselâ… Belki dökümhaneler-- Affedersin.
Meselâ, Henry Dahlın katili şu an aramızda oturuyor desem.