MESELELER in English translation

matters
fark
var
mühim
önemli
madde
meselesi
konuyu
sorun
maddenin
olursa olsun
issues
konu
problem
ilgili
sorun
meselesi
sorununu
sayısı
sayı
stuff
şey
malzeme
mal
eşya
falan
var
meselesi
madde
things
şey
birşey
olay
bir sey
şu
şeyi
meselesi
business
işletme
ticaret
meselesi
ticari
işe
şirketi
işle
ilgilendirir
affairs
ilişki
bir ilişkin
olay
meselesi
kaçamak
matter
fark
var
mühim
önemli
madde
meselesi
konuyu
sorun
maddenin
olursa olsun
questions
sorgulamak
soruyu
soru
meselesi

Examples of using Meseleler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Harveynin… halletmis oldugu meseleler.
those are exactly the things.
Bunlar uluslararası meseleler!
That international matter!
Marvinle konuşmamız gereken önemli meseleler var.
Me and Marvin got important business to discuss.
Harveynin… halletmiş olduğu meseleler.
those are exactly the things.
Dün bahsettiğimiz bütün o önemli meseleler.
All that important stuff that we talked about yesterday.
Dinle Sid, bu hafta sonu olacak şeyler ailevi meseleler.
Listen Sid, what's going on this weekend, is really a family matter.
Ayrıca Dr. Farragutun bilmek isteyeceği başka maymunlu meseleler de var.
And there's some other monkey business I think Dr. Farragut would like to hear about.
Evet. Annenle konuşmam gereken bazı meseleler var.
Yes. I need to talk to your mother about. There are some things.
Konuşmamız gereken bazı meseleler var.
I have some business to discuss.
Kişisel meseleler.
Personal matter.
Ruhundan arta kalan bu parçayla başarabileceğin meseleler.
To accomplish. Things you will need your little piece of soul.
Söyledi, babasıyla çözmesi gereken bazı meseleler varmış.
He had to figure some stuff out with his father.
Polis işi ve,… kişisel meseleler.
Police business and… some personal business.
Ruhundan arta kalan bu parçayla başarabileceğin meseleler.
Things you will need your little piece of soul to accomplish.
Ne?- Şahsi meseleler çıktı?
Some personal stuff came up. What?
Ne hakkında?- Özel meseleler.
Private matter.-What about?
Eminim size kimsenin söylemediği meseleler var.
There are things I'm sure no one has told you.
Büyükannemin bir işi vardı da.- Ailevi meseleler.
An errand for my grandmother. Oh, just family stuff.
Kahve getirmekle hastaları tedavi etmek birbirinden tamamen farklı meseleler.
Treating a patient and getting coffee are two totally different things.
finansal meseleler.
financial family stuff.
Results: 418, Time: 0.0317

Top dictionary queries

Turkish - English