Examples of using Nefes ver in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nefes ver.
Nefes ver. Güzel.
Nefes ver. Güzel.
Frances, Hannahnın Marthasıydı. Nefes ver.
Tekrar hadi, nefes ver ve ıkın!
Beyinden nefes ver.
3te nefes ver.
Ağzın ile nefes ver.
Şimdi nefesini ver. Tüm günün yorgunluğunu unut.
Nefes vermek zorunda kalmasaydık.
Lois, nefes vermen gerekiyor.
Nefes vermeyeceğim.
Nefes verdikten sonra durun.
İçini çekti, kısa ve nadiren, nefes verdi.
Bir yolcu hanında son nefesini verdiğinde ben de yanındaydım.
Nefesinizi verdiniz, Bay Wassenfelder.
Çünkü aşk, arkadaşlığın son nefesini verdiğini biliyordu.
Uykusunda son nefesini vermiş.
Tina Fey Filmi nde en uzun süre… nefes verme rekoru kırıp da… Guinness Rekorlar Kitabı na girdiğimden beri hiç dışarı çıkmamıştık.
Çünkü aşk, arkadaşlığın son nefesini verdiğini biliyordu… Nefes almak için durmadı.