Examples of using Olduğun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üzgünüm. Pekala, mükemmel olduğun için beni affet.
Acil servisten gelen istenmeyen üvey çocuk olduğun kısmından söz etmedik.
Aptal olduğun kadar, sağır mısın da yoksa?
Ne kadar meşgul olduğun hakkında konuşmakta iyi misinidir?
Ve şimdi seninde öyle olduğun görülüyor, Bu yüzden ölmelisin.
Emin olduğun nedir? Şimdi eminim.
Peki. Alerjik olduğun bir ilaç var mı?
Peki. Alerjik olduğun bir ilaç var mı?
En güçlü olduğun yer neresi?
Kaçıncı sınıfta olduğun? Yok, sınıf.
Tamam tatlım. Alerjik olduğun bir ilaç var mı?
Peşinde olduğun adamın onlardan olduğunun farkında mısın?
Ciddi olduğun bir şey var mı?
Âşık olduğun biri var mı?
Âşik olduğun bi̇ri̇ var mi?
Âşık olduğun birileri var mı?
Bana kızgın olduğun bir konu mu var, Küçük Penis?
Adın, soyadın, nerede olduğun?
Büyüleyici. Aynı oranda büyüleyici olan… niçin burada olduğun?
Bana yapma niyetinde olduğun evlilik teklifini öğrendim.