Examples of using Olduğunu hep in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, ama sonunun nasıl olduğunu hep beraber gördük.
Çünkü sana buradaki herkesten daha çok ihtiyacım olduğunu hep bildim ben.
Çünkü sana buradaki herkesten daha çok ihtiyacım olduğunu hep bildim ben.
Ama orada olacak… ve orada olduğunu hep bileceksin.
Ama orada olacak… ve orada olduğunu hep bileceksin.
Neden bu kadar çok parçaya ihtiyacı olduğunu hep merak etmişimdir.
Niye bu kadar parçaya ihtiyacı olduğunu hep merak ettim.
Ne kadar iyi olduğunu hep söylüyorum!
An2} Çok özel bir çocuk olduğunu hep biliyordum.
Kameranın nerede olduğunu hep bilmeniz gerekir.
Kameranın nerede olduğunu hep bilmeniz gerekir. Çünkü televizyonda yanılmaz içgüdülerinizle.
Bak, dinle… Jessenin karanlık bir yönü olduğunu hep sen söylerdin, haksız mıyım?
Bak, dinle… Jessenin karanlık bir yönü olduğunu hep sen söylerdin, haksız mıyım?
sen katilin kim olduğunu hep biliyormuşsun.
Burada olmayı hep sevdim.
Dikkatli ol. Hep meteliksizdi.
Bana teyzemi ne kadar anımsattığını söylememiş olmaktan hep pişman oldum. .
Dikkatli ol. Hep meteliksizdi.
Bana bir şey öğreten kişi, Jock olmuştur hep.
En sevdiğim bu oda olmuştur hep.