Examples of using Oldukça üzücü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama bugün gelenekleri küçümsemenin moda olduğunu görmek oldukça üzücü.
Evet, bu senin için oldukça üzücü olmalı Arvin.
Bu o çocuk için oldukça üzücü.
Uzun ve sıkıcı ve genel olarak oldukça üzücü.
Eski Dünyanın gerçekleri oldukça üzücü olabilir.
Elbette ki oldukça üzücü, ama dosya kapandı.
yakın arkadaşlarının olmaması oldukça üzücü.
Bu oldukça üzücü bir hikaye, fakat gerçekte hayvanların bazen nasıl duygu sergileyebildiklerini gösteriyor
Tüm bunlar oldukça üzücü şeyler beyler… ama herhangi bir konuda bana ihtiyacınız olursa arayın lütfen.
Bu ekiptekilerin tanık olmak istedikleri son şeydi, ve oldukça üzücü.
Film sitesi moviepicturefilm. com'' Gellar ve Baldwin harika performans sergiliyor ve bu kimyalarını inanılmaz derecede gerçek ve sonuçta oldukça üzücü kılıyor.
Bunun halkın yararına kullanıldığını biliyorum ama 30.000 rublenin kaybolması oldukça üzücü.
Sheldon bu konuda konuşmak istemiyorsa… oldukça üzücü bir şey olmalı.
Sanırım, bu Epstein ailesi yerel Yahudi halkına neler olduğunun oldukça üzücü bir örneği.
O gecenin öyle bitmesi oldukça üzücü olduğuna katıIıyorum
Zira bana öyle geliyor ki bu soruşturma… cruise sektöründe kural ve standartların doğru şekilde uygulanması veya neredeyse… yirmi sene önce gerçekleşmiş oldukça üzücü ama istisnai olaylarla ilgili değil.
neredeyse… yirmi sene önce gerçekleşmiş oldukça üzücü ama istisnai olaylarla ilgili değil.
Kulağa oldukça üzücü geliyor.
Oldukça üzücü bir hikâye.
Bu oldukça üzücü ama hallederim.