Examples of using Olmak değil in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Plân, bir adım önde olmak değil evlat.
Görevim size göz kulak olmak değil.
Onun mesleği elbise satmak, Yahudi olmak değil.
Mesele mutlu olmak değil.
Bu sarhoş olmak değil.
Senin işin haber sunmak, haber olmak değil.
Tatlım, bak, bu sahip olmak değil.
Beverly Hillste hayaller daha iyi bir hayata sahip olmak değil.
İşiniz onu temsil etmek, onun suç ortağı olmak değil.
Bu teslim olmak değil.
Çünkü mesele ona yardımcı olmak değil sadece.
Mesele yoğun olmak değil.
Belki Soonun maksadı yardımcı olmak değil.
Keskin nişancının amacı ciddi bir yaralanmaya neden olmak değil.
Bu teknik olmak değil.
Haklı. Onun mesleği elbise satmak, Yahudi olmak değil.
Aday, Süreçin kriteri iyi olmak değil.
Ama Tarikatın özü adil olmak değil.
onun kurbanı olmak değil.
Asıl hedefim ünlü bir müzikal oyuncusu olmak değil artık.