Examples of using Olmak zorunda değilsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama sevecen olmak zorunda değilsin.
Onlara teslim olmak zorunda değilsin.
Olmak zorunda değilsin.
Muhbir olmak zorunda değilsin Anthony.
Yapan kişi sen olmak zorunda değilsin.- Ben de.
Yalnız olmak zorunda değilsin dedin.
Avukat olmak zorunda değilsin.
Olmak zorunda değilsin.
Öyle olmak zorunda değilsin.
Eskisi gibi olmak zorunda değilsin.
Yarın olmak zorunda değilsin. Bugün kimsen.
Teslim olmak zorunda değilsin.
Sen olmak zorunda değilsin. Biri yapmalı.
Bu konuda sürtük olmak zorunda değilsin. Evet, aslında.
Bu konuda sürtük olmak zorunda değilsin. Evet, aslında.
Öyle olmak zorunda değilsin.
Ama sen olmak zorunda değilsin.
Yetişkin olmak zorunda değilsin. Sen 16 yaşındasın.
Hayır, değilsin. Hayır, sen Mükemmel olmak zorunda değilsin.
Onlara verecek kişi sen olmak zorunda değilsin.